Başkasının hakimiyeti altında bulunan bir menkulün, tehdit ya da cebir kullanılarak başka kişi veya kişiler tarafından alınmasına gasp veya yağma suçu adı verilir. Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlara göre, bu suç sadece menkuller için işlenebilir yani gayrimenkul söz konusu suçun unsuru olamaz.
Yağma suçu, hırsızlık suçunun kullanılan yöntem olarak bir türü gibi değerlendirilebilir. Yağma suçunda, hırsızlıktan farklı olarak menkulün tehdit ve cebir kullanılarak, alınması söz konusudur. Her iki suçta da önemli olan menkulün sahibinin, bu eylemlerde rızasının olmamasıdır.
Kanunda, yağma suçunun işlenmesinin iki türde olabileceği belirtilmiştir. Bunun ilki, taşınır malın yani menkulün yağma edilmesidir. İkinci türü ise, maddi olarak karşılığı olan bir senedin yağma edilmesidir. Yağma suçu aynı zamanda basit yağma suçu ve nitelikli yağma suçları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yağma Suçunun Unsurları Nelerdir?
Yağma suçunun oluşması için, kanunda iki unsurun gerçekleşmesi hükme bağlanmıştır.
Bu unsurlar şunlardır;
- Yağma eylemi gerçekleştirilen malın, bir başkasının hakimiyeti altında olması: burada söz konusu olan mal, taşınır bir mal olarak kabul edilmektedir.
- Yağma eyleminin, tehdit ya da cebir uygulanarak ele geçirilmesi: yağma suçunun oluşması için, bu iki eylemden en az birinin uygulanmış olması gerekiyor
Burada bahsedilen cebir, malın alınmasına karşı koymayı engelleyecek zorlayıcı davranışlardır. Tehdit ise, kişiye gözdağı verilmesidir ve tehdidin kişinin hayatına, vücuduna ya da cinsel dokunulmazlığına karşı yapılması gereklidir.
Yağma Suçu Davası Hangi Mahkemede Görülür?
Yağma suçu, ceza kanununda şikâyete bağlı suçlar arasında sayılmamıştır. Savcılar bu eylemi resen soruşturabilirler. Yağma suçu davaları, ağır ceza mahkemelerinde görülür ancak suçu işleyen kişi 18 yaşından daha küçük ise, çocuk ağır ceza mahkemelerinde davaları görülür.
Yağma Suçunun Cezası Nedir?
Yağma suçunun cezası, kanunda 6 ile 10 yıl arası hapis cezası olarak belirlenmiştir. Senedin yağma edilmesi durumunda da aynı oranda cezalar verilir. Nitelikli yağma suçunda ise, hapis cezası 10 yıl ile 15 yıl arasında gerçekleşmektedir.
Bir alacağın tahsili amacı ile işlenen yağma suçunda ise, suçun nevi kasten adam yaralama ya da tehdit olarak uygulanmaktadır. Yağma edilen malın değeri düşükse, hâkim vereceği cezayı 1/3 oranında azaltabilir.
Yağma Suçu Cezasını Azaltan Durumlar Nelerdir?
Ceza kanununda, yağma suçu cezasını azaltan durumlar da açıklanmıştır. Bunlardan ilki, yağma ile ele geçirilen malın maddi değerinin düşük olmasıdır. Bu durumda hâkim, takdir yetkisini kullanarak cezayı ½ oranına kadar azaltabilir.
İkinci durum ise, yağma eylemi yapan kişi ile mağdurun arasında, hukuksal açıdan geçerli bir alacak ilişkisinin var olmasıdır. Üçüncü durum ise, yağma amaçlı olmayan bir hırsızlık eyleminin sonuçlanmasından sonra, mağdurun malı geri almak için eylemde bulunmasına karşı tehdit ve cebir uygulanmış olmasıdır.
Ancak bu tehdit ve cebir uygulaması, hırsızlık eylemi sonuçlanmadan gerçekleşmişse, yağma suçu kapsamına girer. Cezayı azaltabilen son durum ise, suçlunun etkin pişmanlık duyması ve mağdurun zararını ödemesidir. Bu durumda dahakim, takdir yetkisini kullanarak cezayı ½ oranına kadar azaltabilir.
Yağma Suçu Dava Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Yağma suçu dava dilekçesi, davanın kabul edilmesi ve seyri açısından oldukça önem arz ediyor. Bu nedenle de yağma suçu konusunda tecrübeli bir avukattan davanın her aşamasında destek alınması yararlı olmaktadır. Dava dilekçesinde ise; şikayetçi ve şüpheli ile ilgili bilgiler, suçun işlendiği yer ve tarih ile deliller ve talep edilen hususlar detaylı olarak belirtilmelidir.
Nitelikli Yağma Suçu Nedir?
TCK, yağma suçunda cezayı arttıran nitelikli halleri de açıklamıştır.
Bu kapsamda nitelikli yağma suçu unsurları şu şekilde sıralanmıştır;
- Yağma suçunun, silah kullanılmak suretiyle işlenmesi: Burada yağma suçu işleyen kişi ya da kişilerin, sadece silahı yanlarında bulunduruyor olmaları yeterli görülmemiştir. Suçun nitelikli hale gelmesi için, silahın ateşlenmesi ya da korkutmak amaçlı gösterilmesi ya da şahıslara doğrultulması da yeterli olmaktadır.
- Eylemi gerçekleştirenin, teşhis edilmemek için görünümünü değiştirmiş olması: Görünümün değiştirilmesinin içine maske takmak, takma saç, bıyık ya da sakal kullanmak gibi unsurlar girmektedir. Sırf dış görünümü değiştirmek için değişik kıyafetler giyilmesi halinde de, nitelikli yağma suçu oluşmaktadır.
- Yağma suçunun en az iki kişi ile birlikte işlenmiş olması.
- Yol kesilmesi şeklinde ya da belirli yerlerde suçun işlenmiş olması: Yol keme eylemim araçla yapılabileceği gibi yaya olarak da gerçekleşebilir. Burada önemli olan eylemin planlı olması ve kişinin güvenliği ile seyahat özgürlüğünün engellenmiş olmasıdır. Suçun işyeri, konut ve eklentilerinde gerçekleştirilmesi de, nitelikli halleri arasında sayılmasını gerektirir
- Yağma suçunun, fiziksel ve ruhsal açıdan kendisini savunmayacak kişiye karşı işlenmiş olması: Burada mağdur olan kişide kendisini savunamayacak bir sakatlık ya da hastalığın olması gereklidir.
- Mevcut suç örgütleri ile korkutarak suçun işlenmesi: Burada eylemi gerçekleştiren kişilerin, suç örgütüne üye olması değil korkutucu gücünü kullanmış olması aranmaktadır. Suç örgütünün de gerçekten var olma şartı bulunmamaktadır.
- Suçun, herhangi bir suç örgütü lehine işlenmesi.
Bunların yanı sıra, yağma suçunun karanlık ve gece saatlerinde işlenmiş olması da nitelikli yağma suçu kapsamına girer.
Yağma Suçunda Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Yağma suçunun zamanaşımı süresi, ceza kanununda 15 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre eylemin gerçekleştiği andan itibaren başlamaktadır. Yağma suçu şikâyete bağlı suçlar arasına girmediği için, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi de soruşturmayı ya da kovuşturmayı durdurmaz.
Senedin Yağması Ne Demektir?
Ceza kanunu, senedin yağmasını da normal yağma suçu ile aynı şekilde değerlendirmiştir. Bu suç için de aynı oranda hapis cezası uygulanır. Senedin yağması iki şekilde gerçekleşebilir. Bunlardan birincisi; mevcut olan bir borç senedinin geçersiz olduğuna dair, alacaklıya tehdit ve şiddet uygulanarak belge imzalatılmasıdır.
İkincisi ise; herhangi bir borcu olmamasına rağmen, mağdura tehdit ve şiddet uygulanarak senet imzalatılmasıdır. Daha sonra senet olarak kullanılabildiği için, mağdura tehdit ve şiddet uygulanarak boş kâğıt imzalatılması da bu suç kapsamına girer. Zorla senet imzalatılan kişi ile imzalatan arasında hukuki bir alacak tespit edilirse, suçun nevi yağmadan çıkabilir.
Dilerseniz ceza hukuku sayfasını inceleyebilir ve avukata sor sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Yazar : Anıl Can Soysüren