Vergi mükelleflerinin, vergilendirme kapsamındaki sorumluluklarını eksik yerine getirmeleri ya da hiç yerine getirmemelerinden dolayı, vergi eksik tahakkuk ettirilir ya da zamanında tahakkuk ettirilemez.
Vergi hukukunda bu duruma ise vergi zıyaı adı veriliyor. Vergi zıyaı cezasının gerektirdiği durumda, yargıya gitmeden uyuşmazlığın çözülebilmesi yöntemine vergi uyuşmazlıklarında pişmanlık ve ıslah müessesesi adı veriliyor. İdari aşamada uyuşmazlığın çözülmesine yardımcı olan bu müessesenin tüm usul ve esasları, vergi usul kanununda detaylı olarak belirlenmiştir.
Pişmanlık ve Islah Yolunun Sağladığı Avantajlar
Vergi usul kanununda geçen vergi uyuşmazlıklarında pişmanlık ve ıslah müessesesinin, bu müesseseden faydalanacak kişilere iki temel avantajı bulunuyor. Bunlardan ilki, bu müesseseden faydalanma hakkı elde eden şahıslar, yargılama süreci ve sonuçlarından kurtulmuş olurlar.
Çünkü vergi zıyaı suçundan yargılananlar, hem uzun bir yargı sürecine hem de davayı kaybederlerse önemli maddi cezalara maruz kalırlar. Bu nedenle de, bu yöntemi kullanmak önemli bir avantaj sağlamaktadır.
İkinci avantaj ise, bu müesseseden faydalanan vergi mükellefleri, gecikmiş vergi yükümlülüklerinden kaynaklanan vergi zıyaı cezasından da kurtulmuş olurlar. Söz konusu vergi mükelleflerinin, pişmanlık ve ıslah müessesinden faydalanabilmeleri için, dilekçe ile başvurmaları gerekir.
Kimler Pişmanlık Ve Islah Yolundan Faydalanabilir?
Sadece beyana dayanan vergiler için verilen vergi zıyaı cezaları, pişmanlık ve ıslah müessesi kapsamındadır. Bu kapsamdaki vergi yükümlülüklerini yerine getirmemekten dolayı, vergi zıyaı cezası ile cezalandırılma durumunda olan vergi mükellefleri (suça iştirak edenler dahil), bu müesseseden faydalanma hakkına sahiptir. Emlak vergisi kapsamında verilen vergi zıyaı cezaları ise, bu müessesenin kapsamında değildir.
Pişmanlık ve Islah Yolundan Faydalanmanın Şartları
Pişmanlık ve ıslah yolundan, vergi ziyaı cezası bulunan herkes faydalanamaz. Bu yoldan faydalanmak için bazı şartların bulunması gerekir. Vergi usul kanununda bu şartlar şu şekilde sıralanmıştır;
- Vergi mükellefinin, resmi makamlara herhangi bir muhbir tarafından bildirilmeden önce, kendisinin haber vermiş olması. Muhbir tarafından yapılmış olan ihbar, vergi mükellefinin pişmanlık bildirimi yaptığı konu ile ilgili değilse, talep geçerliliğini korur.
- Vergi mükellefinin talep dilekçesini, söz konusu vergi incelemesi başlamadan önce vermiş olması.
- Vergi mükellefi, vergi beyannamesini zamanında vermemiş ve haber verme dilekçesini verdikten sonra, pişmanlık dilekçesinin verilip bu tarihten sonra 15 gün içerisinde söz konusu beyannamelerin de verilmiş olması durumunda.
- Yanlış ya da eksik vergi beyanı için haber verilmişse, 15 gün içinde yanlış ya da eksikliklerin giderilmiş olması.
Pişmanlık ve ıslah yolundan faydalanmanın temel şartı ise, söz konusu vergi mükellefinin kanunda belirtilen süre içinde dilekçesini vermiş olmasıdır. Ayrıca haber müessesine gecikmiş olan vergilerden dolayı müracaat edilmiş ise, ödenmesi geciken ay bazında gecikme faizi de uygulanır. Amme alacaklarının tahsil usulü kanununda, gecikme faizlerinin ne kadar olacağı belirtilmiştir.
Pişmanlık ve Islah Talebinin Kabulü Sonrası Verginin Ödenmesi
İlgili komisyon, vergi mükellefinin pişmanlık ve ıslah ile ilgili dilekçesini kabul ettikten sonra, vergi mükellefi söz konusu vergiyi öder ve işlemler tamamlanır.
Yanlış ya da eksik vergi beyanı için haber verilmişse ya da vergi beyannamesi zamanında verilmemiş ve haber verme dilekçesi verildikten sonra, pişmanlık dilekçesinin verilmesi durumlarında, 15 gün içinde cezaya konu olacak hususların düzeltilmesi gereklidir.
Vergi mükellefi, pişmanlık ve ıslah talebi ile dilekçe ile müracaat etmiş fakat talep ettiği konuda ödenecek vergi çıkmamışsa, bu durumda pişmanlık ve ıslah müessesinden bahsedilemez.
İhtirazi Kayıtla Pişmanlık Başvurusunda Bulunulması
Vergi mükelleflerinin, ihtirazi kayıtla yaptıkları pişmanlık başvuruları sonrasında, söz konusu vergiler ile ilgili dava açma hakkı yoktur.
Dilerseniz iş hukuku ve vergi hukuku sayfasına da göz atabilirsiniz.
Yazar : Av. Anıl Can Soysüren