Ticari işletmelerin devir işlemleri, Türk ticaret kanunu ile borçlar kanunda yapılmış olan düzenlemeler çerçevesinde yapılmaktadır. Devir işleminin en önemli unsurunu ise devreden ile devir alan arsında yapılması zorunlu olan ticari işletme devir sözleşmesi olmaktadır. Ticari işletmenin devir işlemi aktif ve pasiflerinin tümünün devri ile yapılabileceği gibi, sadece aktiflerinin devri şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Ticari işletmelerin devredilmesinde, devralanın da devredenin de hukuki destek alması, daha sonra çıkabilecek birçok sorunu önleyebilmektedir. Hukuki destek konusunda çalışılacak avukatın, hem Türk ticaret kanununun, hem de borçlar kanununun ticari işletmenin devri ile ilgili hususlarını iyi bilmesi gerekmektedir.
Ticari İşletme Nedir?
Kanunun esnaf işletmeleri için belirlediği bir gelir sınırı bulunmaktadır. Bu gelir sınırı aşan, faaliyetlerini bağımsız devamlı şekilde yürüten işletmelere ticari işletmeler denmektedir. Bakanlar kurulu, her yıl esnaf işletmeleri ile ticari işletmeler arasındaki gelir sınırını belirleyerek, resmi gazetede yayınlamaktadır. Ticari işletmeler Türk ticaret kanununda şu şekilde sıralanmaktadır; anonim şirket, kolektif şirket, limited şirket, komandit şirket ve sermayesi paylara bölünmüş olan komandit şirketler. Ticari işletmeler nasıl faaliyete başlayabiliyorsa, faaliyetlerini sonlandırabilirler ya da bir başka kişi ya da kuruluşa devredilebilirler.
Ticari İşletme Devri Kapsamı Nedir?
Türk ticaret kanunu ve borçlar kanununa göre iki çeşit ticari işletme devri kapsamı bulunmaktadır. Türk ticaret kanununa göre; ticari işletme, zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmadan (içerdiği malvarlığı unsurlarının devri kapsamında) bir bütün olarak devredilebilir. Aksi öngörülmüyor ise devir sözleşmesinin duran malvarlığı, kiracılık hakkı, işletme değeri, diğer fikri mülkiyet hakları ile ticaret unvanı ve sürekli olarak işletmeye özgü olan mal varlığı unsurlarını içermiş kabul edilmektedir. Devir sözleşmesi ve ticari işletmenin tümünün konu edildiği tüm sözleşmelerin yazılı yapılması gereklidir. Ayrıca bu sözleşmelerin ticaret siciline tescili ve ilanı yapılır.
Türk borçlar kanununa göre ticari işletme devri kapsamı ise bir işletmeyi ya da bir malvarlığını aktif ve pasifleriyle beraber devralan, işletmeyi devraldığına dair alacaklılara bildirdiği ya da ticari işletmeler için ticaret sicili gazetesinde, duyurmuş olduğu tarihten başlayıp alacaklılara karşı işletmedeki veya malvarlığındaki borçlardan sorumlu olmaktadır.
Ticari İşletme Devrinde Şekil Şartları Nelerdir?
Ticari işletme devri sözleşmesi bazı şartlara tabi olmaktadır. Bu şartların başında ise yazılı şekil şartı gelmektedir. Bu kapsamda yapılan sözleşmelerin yazılı olarak yapılma zorunluluğu bulunmaktadır.
İkinci şekil şartı ise ticari işletme devri sözleşmesi yapıldıktan sonra ticaret siciline tescil ve ilan edilmesidir.
Ticari İşletmenin Devri Sözleşmesi Hangi Şekilde Yapılır?
Yazılı olarak yapılan ticari işletmenin devri sözleşmesi, bazı unsurları içermek zorundadır.
Bu unsurlar kanunda şu şekilde sıralanmaktadır;
- Sözleşmeye taraf olan kişilerin adı ve soyadı ya da unvanı ile tebligat yapılacak güncel adresleri
- Sözleşme dışında bırakılmış olan ticari işletme unsurları
- Ticari işletmenin, devamlılığını sağlayacak şekilde ve bir bütün olarak devredilmiş olduğunu bildiren şartsız beyan
- Ticari işletmenin satıldığı fiyat ve ödeme şartlarının nasıl olacağı
Türk ticaret kanununda ayrıca sözleşmede bulunması gereken unsurlar; işletme değeri, duran mal varlığı, ticaret unvanı, kiracılık hakkı, işletmeye özgülenmiş olan mal varlıkları ile fikri mülkiyet hakları olarak sıralanmaktadır. Burada geçen kiracılık hakkı, işletmenin bulunduğu yer işletme sahibine ait değil de kirada ise yazılmak zorundadır. Duran mal varlığı ise işletmenin faaliyetlerine devam edebilmesi için gerekli olan taşınamaz ve taşınır malları ile büro malzemeleri ile makineler gibi ekipmanları kapsamaktadır. Ticari işletmeler, unvanı hariç devredilirse eski unvan ve ilgili tüm kayıtlar silinmektedir.
Ticari İşletmenin Unsurları Nelerdir?
Ticari işletmelerin dört ana unsuru bulunması gerekmektedir. Bu unsurlar şu şekilde sıralanmaktadır;
- Gelir elde etme amacı: İktisadi faaliyet gösteren ticari işletmeler, gelir elde etmek amacı ile kurulmuş kurumlar veya kuruluşlardır. Özellikle gönüllü kurum ve kuruluşlar ile ticari işletmeleri birbirinden ayıt edici en önemli unsurların başında gelmektedir. Ticari işletmelerin sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Ticari işletme bir kamu kurumu olabileceği gibi özel bir teşebbüs de olabilmektedir. Ticari işletmelerde önemli olan gelir elde etme amacıdır, gelirini harcama şekli ise önemli olmamaktadır.
- Süreklilik: Ticari işletmelerde ekonomik faaliyetler, süreklilik arz etmek zorundadır. Yalnız kış aylarında ya da yaz aylarında faaliyet gösteren ticari işletmeler de süreklilik unsurunu oluşturmaktadır.
- Kapasite: Ticari işletmelerin temel unsuru olan kapasite, esnaf işletmeleri için belirlenmiş olan gelir sınırının üstünde gelir kazanma kapasitesidir.
- Bağımsızlık: Bağımsız olmak, ticari işletmeler için en önemli unsurdur. Ticari işletmelerin mutlaka bağımsız olmaları gerekmektedir. Bu nedenle de ticari işletmeler başka bir şirket veya işletmeye bağlı olarak çalışamazlar. Bu sebeple banka ve şirketlerin şubeleri, ticari işletme olarak sayılmamaktadır.
Bir işletmenin ticari işletme olduğundan bahsedebilmek için en az bu dört unsura göre faaliyet göstermesi gerekmektedir.
Ticari İşletmenin Aktif ve Pasiflerde Devri
Ticari işletmeler, kanuna göre herhangi bir yasal sorun yoksa, tüm aktif ve pasifleri ile devredilebilmektedir. Böylece, devredilen işletmenin borçları da devredilmiş olmaktadır fakat iki yıl boyunca borçların sorumluluğu devredenle devralanın birlikte yürütmesi gerekmektedir.
Ticari İşletme Devrinin Sonuçları Nelerdir?
Kanuna göre, ticari işletmenin devri sonunda bazı yasal sonuçlar oluşmaktadır. Bunlardan ilki, ticari işletmeyi devretmiş olan kişinin, tacir sıfatının düşmesidir. Ancak devreden kişinin başka bir işletmesi daha varsa, tacir sıfatı devam edebilmektedir. Ticari bir işletmenin devredilmesi aynı zamanda devredilen işletmeye sürekli olarak tahsis edilmiş olan tüm unsurların da devralana geçmesini gerektirmektedir.
Ticari işletme devredildikten sonra, devir tarihinden başlamak üzere iki yıl boyunca, ticari işletmeyi devreden kişi ile devralan kişi arasında rekabet yasağı geçerli olmaktadır. Ticari işletmenin devredilmesi ile birlikte, ticari işletmenin borçları da iki yıl boyunca, devralan ve devredenin beraber yükleneceği bir sorumluluktur. Ayrıca devredilen işletme ile ilgili yapılmış olan iş sözleşmelerinin tüm hak ve sorumlulukları da devralan kişiye geçmektedir. Devralan kişi ise bu hak ve sorumlulukları en az iki yıl boyunca devam ettirmek zorundadır.
Yazar : Anıl Can Soysüren