Yürürlükte olan kanunlarımıza göre, tüm iş yerlerinde çalışan işçilerin, işveren tarafından sigortalarının yaptırılması gerekmektedir. İşverenler prim ödemesinden kaçınmak için sigortasız işçi çalıştırma yoluna giderse, bu işçiler kayıt dışı işçi olarak kabul edilir ve tespitinde cezai müeyyideler uygulanır.
Buna rağmen ülkemizdeki nerede ise tüm sektörlerde, oldukça fazla sigortasız işçi çalıştırılmaktadır. Özellikle mevsimlik ve geçici işlerde çalışanların büyük çoğunluğu sigortasız çalıştırılmaktadır.
İşverenler sigortasız işçi çalıştırarak hem sigorta priminden kazanç sağlamakta, hem de yasal asgari ücretin daha altında işçi çalıştırarak daha fazla kazanç elde etmektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi, kayıt dışı işçi çalıştırmanın temel amacı haksız kazanç sağlamaktır.
Sigortasız İşçi Çalıştırma Nedir?
İşverenin, işe aldığı işçilerin sigortasını yapmadan iş yerinde çalıştırmasına sigortasız işçi çalıştırma adı verilmektedir. Sosyal sigortalar kanunu ve iş kanununa göre, işverenin işe aldığı her işçinin sigortasını, işe başladığı tarihten itibaren yaptırmak zorundadır.
Ayrıca, sigorta için gerekli evrakların sosyal sigortalar kurumuna zamanında ve eksiksiz olarak gönderme zorunluluğu da işverene aittir. İşçinin sigortasız çalıştırılmasının üç ana nedeni bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
- İşverenin sigorta yaptırmayı ilave bir maliyet olarak kabul etmesi.
- Değişik nedenlerle, işçinin sigortasız çalışmayı arzu etmesi.
- Özellikle deneme sürelerinde, sigorta yapmamayı tercih etmeleri.
İşçi daha kolay iş bulabilmek için sigortasız çalışmayı talep etse de işverenin sigorta yaptırma zorunluluğu ortadan kalkmaz. Yapılan araştırmalarda, yaygın olarak bu nedenlerden ülkemizde çalışanların %34’ten fazlasının sigortasız işçi olarak çalıştırıldığı tespit edilmiştir.
Sigortasız Çalışıldığı Nasıl Kanıtlanabilir?
Sigortasız çalıştırıldığını öğrenen işçinin bu konuyu SGK’ya ihbar etmesi gerekmektedir. Bu ihbar için de bazı kanıtların sunulması gerekir. Bu kanıtlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir;
- İş yerinde fiilen çalıştığına şahitlik edebilecek, diğer çalışanlardan bir şahit bulunması,
- Çalışıldığını gösteren dekont veya maaş bordrosu göstermek,
- Varsa iş yerinde bulunan kamera kayıtları,
- Müşterilerden şahit göstermek,
- Özlük dosyaları,
- İş yerinde fiilen çalışırken çekilmiş fotoğraflar,
- E-posta yazışmaları (işveren ya da iş yeri ile yapılmış olan),
- Banka dekontları,
- Denetleme yapılmışsa, işçinin de isminin geçtiği raporlar.
Sosyal güvenlik kurumunun müfettişleri, iş yerlerine yaptıkları denetlemelerde de sigortasız işçi çalıştırmayı tespit edebilmektedir. Bu durumda herhangi bir kanıt göstermeye gerek bulunmamaktadır.
Sigortasız Çalışan İşçiler, Haklarını Nasıl Arayabilirler?
Sigortasız çalışan işçilerin, yargı ve idari yolları ile hak arama imkanları bulunuyor. Söz konusu işçilerin, yargı yolu ile haklarını aramaları için, öncelikle idari yollara başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Sigortasız çalışan işçiler, bu kapsamda doğrudan yargı yolu ile hak arayabilmektedir.
Sigortasız Çalışan İşçiler, İdari Yollardan Haklarını Nasıl Arayabilirler?
Sigortasız çalışan işçiler, bu konudaki şikâyetlerini sosyal güvenlik kurumuna yapmak zorundadır (il veya merkez müdürlüklerine). Sosyal güvenlik kurumu, şikâyetleri sözlü olarak kabul etmediğinden, şikâyetler dilekçe şeklinde ve yazılı olarak verilmek zorundadır.
Şikâyet dilekçesinin elden verilme zorunluluğu yoktur, posta kanalı ile taahhütlü olarak da gönderilebilir.
Şikâyet dilekçesinde genel olarak şu hususlar bulunmalıdır;
- İş sözleşmesi yapılan işverenin adı ve soyadı,
- İş yerinin adı, unvanı ve adresi,
- İşyerinin SGK işyeri dosya numarası (biliniyorsa),
- İş yerinde fiilen çalışıldığı süreler (tarih olarak),
- Şikâyette bulunan işçi ile ilgili bilgiler: Adı ve soyadı, TC kimlik numarası, tlf. Nu., adresi ve e-posta adresi gibi,
- Şikâyette bulunan kişinin imzası ve imzalama tarihi.
Sigortasız çalıştırıldığı hakkında şikâyette bulunan işçi, bu iddiasını destekleyecek belgelerin fotokopilerini de dilekçesine eklemelidir. Sigortasız çalışan işçi, şikayetlerini iş yerinde çalışırken veya iş yerinden ayrıldıktan sonra da yapabilir.
İşçinin, iş yerinde çalışırken şikâyette bulunması daha etkili sonuç alınmasına yardımcı olmaktadır. Sigorta müfettişi, şikâyete binaen işyerine gelerek konuyu inceler ve sonuç daha çabuk çıkar. Müfettişin yapacağı denetlemede, diğer sigortasız çalışan işçiler de tespit edilerek, geriye dönük sigortalı olmaları için gerekli işlemler yapılır.
Sigortasız çalışan işçinin, işten ayrıldıktan sonra şikâyette bulunması durumunda, durumun tespit edilmesi çok daha zor olmaktadır. Sigorta müfettişleri bu durumda öncelikle işverenle irtibata geçerler, işveren de ceza almamak için mutlaka işçinin çalışmış olduğunu inkâr eder.
Daha sonra, iş yeri kayıtları incelenir, işçi sigortalı olmadığı için muhtemelen kayıtları da yapılmamıştır ve bu kayıtlardan da istenilen sonuç alınamayabilir. Bu nedenlerden dolayı, işten ayrıldıktan sonra yapılan şikayetlerin sonuçlanması çok daha uzun sürmekte genellikle de olumlu sonuç alınamamaktadır.
Sigortasız Çalışan İşçiler, Yargı Yolu ile Nasıl Haklarını Arayabilirler?
Sigortasız çalışan işçilerin, haklarını arama yollarından biri de yargı yoludur. Bu yöntem genellikle işten ayrıldıktan belirli bir süre sonra uygulanmaktadır. Bu durumda olan işçiler, çalıştıkları yerdeki iş mahkemelerine hizmet tespit davası açabilirler.
Çalıştıkları yerde iş mahkemesi bulunmuyorsa, aynı dava asliye hukuk mahkemesinde açılabilir. Hizmet tespit davasının, iş yerinden ayrıldığı tarihten itibaren en geç beş yıl içinde açılması gerekmektedir.
İşçinin ölümü halinde ise yakınları söz konusu davayı ölüm tarihinden itibaren 5 yıl içinde yapabilirler.
Söz konusu 5 yıllık zamanaşımı süresi şu durumlarda geçerli olmamaktadır;
- İşçinin iş yerinde çalışmış olduğu tespit edilmişse,
- Sosyal güvenlik kurumu, sigortalının primlerini icra ile tahsil etmişse,
- İşveren sigorta primlerini işçinin ücretinden kesmiş fakat kuruma yatırmamışsa,
- İşçi bu esnada memurluğa geçiş yapmışsa,
- Sosyal güvenlik kurumuna işe giriş belgesinin gönderilip, bordronun gönderilmemiş olması.
Bunların yanı sıra, bu konuda yargı kararı da bulunuyorsa zaman aşımı süresi işlememektedir. Ayrıca, hizmet tespit davalarının da zamanaşımı süresi bulunmamaktadır.
Sigortasız İşçi Çalıştırmanın Cezası Nedir?
İşverenlere sigortasız işçi çalıştırma karşılığında, büyük oranlı cezalar verilmektedir.
Bu cezalar kanunda şu şekilde sıralanmıştır;
- İşveren bir işçiyi bir ay süre ile sigortasız çalıştırırsa, 4 asgari ücret tutarında ceza verilir.
- İşveren sigortasız olarak çalıştırdığı işçiyi ücret bordrosunda göstermemişse, yarım asgari ücret tutarında ceza verilir.
- İşveren sigortasız olarak çalıştırdığı işçiyi yasal deftere de kaydetmemişse, yarım asgari ücret tutarında ceza verilir.
- Bilanço esası uyarınca defter tutan (1. sınıf tüccarlar) sigortasız işçi çalıştırdıklarında, 38 asgari ücret tutarında ceza verilir.
- İşletme esası uyarınca defter tutan (2. sınıf tüccarlar) sigortasız işçi çalıştırdıklarında, 32 asgari ücret tutarında ceza verilir.
- Defter tutma mecburiyeti olmayan işverenler sigortasız işçi çalıştırdıklarında, 29 asgari ücret tutarında ceza verilir.
İşverenler sigortasız çalıştırdıkları işçilerin iş kazası, meslek hastalığı ya da normal şekilde hastalanmalarında, maliyetlerini karşılamak zorundadır. İşverenler ayrıca bu suçlarından dolayı, devletin sağladığı teşviklerden de bir yıl boyunca yararlanamazlar.
İşçi ile ilgili belgeleri doldurmayan veya eksik dolduran işverenlere de idari para cezası verilir. İşverene verilen cezaların tutarları, her yıl asgari ücretin artması ile artacaktır. İşverenden sigortasız çalıştırdığı işçilerin faizleri, işe girdikleri tarihten geçerli olmak üzere, yasal faizleri ile geri alınır.
Sigortasız Çalıştırılan İşçi Şikâyet Sonrasında Tazminat Alabilir mi?
Sigortasız çalışan işçi, iş yerinde çalışırken şikâyette bulunur ve bu nedenle işten çıkarılırsa, kötü niyet tazminatı almaya hak kazanır. Bu tazminatın miktarı, ihbar tazminatında ödenen miktarın üç katıdır. Söz konusu işçi, tekrar işe alınmaz ise 4 ilke 8 aylık ücret tutarını, iş güvencesi tazminatı olarak almaya hak kazanmaktadır.
Dilerseniz iş hukuku , sözleşmeler ve borçlar hukuku sayfalarına da göz atabilirsiniz.
Yazar : Anıl Can Soysüren