İstanbul, Türkiye

Meslek Hastalığı Şartları Nelerdir?

Meslek Hastalığı Nedir?

Çalışanların, çalışma ortamında bulunan faktörlerden dolayı hastalanmasına meslek hastalığı denmektedir.

Sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununa göre ise, iş kazası meslek hastalığı çalışanların, işin çalışma şartlarından dolayı sürekli veya geçici hastalık, ruhsal ya da bedensel özürlülük durumuna denmektedir.

Bu kapsamda yapılan meslek hastalıklarının sınıflandırılması ve meslek hastalığı örnekleri  şu şekildedir;

  • A grubu: Kimyasal maddelerle oluşan meslek hastalıkları, ağır metaller, Çözücüler ve gazlar (arsenik, civa ve fosfor gibi)
  • B grubu: Mesleki cilt hastalıkları, gürültü ve titreşim, yüksek ve alçak basınçta çalışma, soğuk ve sıcakta çalışma, tozlar ve radyasyon (deri kanserleri gibi)
  • C Grubu: Toz kaynaklı hastalıklar (pnömokonyozlar) ve diğer solunum sistemi (mesleki) hastalıkları, virüs kaynaklı olanlar, bakteri kaynaklı olanlar, biyoteknoloji kaynaklı olanlar ve psikolojik kaynaklı olan meslek hastalıkları
  • D grubu: Mesleki bulaşıcı hastalıkları (viral hepatit, salmonella, şarbon, kuduz ve bruselloz gibi)
  • E Grubu: Fiziksel etkenlerle oluşan meslek hastalıkları (gürültü, iyonlayıcı radyasyon, basınç ve vibrasyon gibi)

Meslek hastalıkları ile ilgili değerlendirmeler yapılırken, meslek hastalıklarının sınıflandırılması önem arz etmektedir. Çünkü oluşan hastalığın bu sınıflardan birinin kapsamına girmesi gerekmektedir.

İlgili kanun gereğince meslek hastalığı şartları ise şu şekilde sıralanmaktadır;

  • İşçilik Şartı: Çalışanların maruz kaldıkları meslek hastalıklarından doğan haklarını alabilmeleri için, bir işte sigortalı olarak çalışmaları gerekmektedir.
  • İşin yürütüldüğü sırada oluşması şartı: Çalışanın maruz kaldığı meslek hastalığı ile yaptığı iş ve ortamın ilişkisinin bulunması gerekmektedir. Bu nedenle de meslek hastalığının, yapılan işten dolayı kaynaklanmış olma şartı bulunmaktadır.
  • Süre şartı: Meslek hastalığının belirli bir süre içinde ve yavaş yavaş gelişmiş olması gerekmektedir.
  • Hastalık şartı: Oluşan meslek hastalığının, kanunda belirtilen hastalıkların kapsamı içine girmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda ilgili tüzükte belirtilen hastalıklar şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Baş arızaları (nöroloji, nöröşirürji, kafa kemikleri, psikiyatri arıza ve hastalıkları)
  • Göz arızaları, kulak arızaları ve yüz arızaları
  • Boyun arızaları ve göğüs hastalıkları
  • Omuz ve kol arızaları, el bileği ve el arızaları, el parmakları arızaları ve omurga arızaları
  • Pelvis ve alt ekstremite arızaları, karın hastalıkları ve arızaları, metabolizma ve endokrin hastalıkları

Çalışanlar bu hastalıklara yakalandıklarında dava açarak tazminat alabildikleri gibi iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yaptırarak daha iyi haklar elde edebilmektedirler.

Meslek Hastalığına Yakalanılması Durumunda Ne Olur?

Meslek hastalığına yakalanmış olan kişi maddi ve manevi tazminat talep etme hakkını elde eder. Tazminat davası ile sigortalı kişinin meslek hastalığı sebebiyle yaşadığı sıkıntıları ve işgücü kaybının zararının ödenmesi amaçlanır.

Meslek Hastalıkları Nasıl Tespit Edilmektedir?

Meslek hastalıklarının tespitinde bazı hususlar uygulanmaktadır. 

Bu hususlar şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Çalışanlar, maruz kaldıkları meslek hastalığı ile ilgili tanı almak için, meslek hastalığı ile ilgili tanı alabilmek için şahsen SGK il müdürlüğüne başvurmak zorundadırlar. Bu, hastalığın öğrenilmesinden itibaren üç iş günü içerisinde olmalıdır.
  • SGK il müdürlüğü, çalışanı meslek hastalıklarına bakmakla görevlendirilmiş, en yakın hastaneye sevk etmektedir.

Meslek hastalığına bakmakla görevli olan hekimler, tanı koymak için şu yolu izlemektedir;

  • Hekim, çalışanın iş öyküsünü ve hastalık öyküsünü ayrıntılı olarak dinler
  • Çalışanın, daha önceki muayenelerini ve bu muayenelerde elde edilen bulguları inceler
  • Çalışan fiziksel olarak muayene edilir ve gereken tahlil ve görüntülemeleri yapılır
  • Gerekli tetkiklerin yapılması ile hekim tarafından tıbbi bir tanı konulur
  • Gerekiyorsa iş yerinin ortamında da ölçümler yapılabilmektedir
  • Çalışan, hekimden aldığı tıbbi tanıyı, işverene teslim ederek SGK’ya gönderilmesini ister
  • Sosyal Güvenlik Kurumu, tıbbi tanıyı onaylaması halinde tanı, yasal tanı konumuna geçmiş olur. SGK onaylama işleminden önce denetmenler görevlendirerek, gerekli incelemeleri yaptırır. Bu incelemeler ve belgeler ışığında tıbbi tanının onaylanıp onaylanmayacağına karar verir.
  • Daha sonra çalışanın dosyası, SGK yüksek sağlık kuruluna gönderilir, dosya onaylandığı takdirde kurul çalışan iş göremezlik oranı belirler. Bu oran, yüzde10’un üzerinde olursa meslek hastalığı kesinleşir ve iş göremezlikten dolayı ödenek tahsisi yapılır.

Çalışan, meslek hastalığı kesinleştikten sonra bu konuda dava açmaya ve sigortadan ödeme almaya hak kazanmaktadır. 

Çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında şu haklar tanınmaktadır;

  • Geçici veya sürekli iş göremezlik ödenekleri verilmesi
  • Meslek hastalığından kaynaklanan çalışan ölümlerinde ise yasal mirasçılarına aylık bağlanması
  • Yasal mirasçılardan olan kız çocukları için, evlenme ödeneğinin verilmesi

Ayrıca, meslek hastalığından dolayı ölen sigortalı çalışanın, cenaze masrafları için de ödenek verilmektedir.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Açılan Tazminat Davası

Sigortalı çalışanlar, meslek hastalığına maruz kaldıklarında, işveren ve SGK hakkında maddi ve manevi tazminat davaları açmaya hak kazanmaktadır.

Meslek Hastalığı Tazminat Davasında Zamanaşımı Durumunda Ne Olur?

Meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları, hastalığın tanısı konduktan itibaren 10 yıl içinde açılabilmektedir. Bu süre içinde açılmayan davalar, zaman aşımına uğrar, çalışan ve yakınları hiçbir hak iddia edemezler.

Meslek Hastalığı Tazminatı Zamanaşımında Faiz

Zamanaşımı süresi içinde açılan meslek hastalığı tazminat davalarında, mağdur olan kişi tarafından yasal faiz de talep edilmektedir. Bu durumda hâkim, davanın açılma tarihi ile hastalığın tespit tarihini inceleyerek faiz kararını vermektedir.

İşverenin Kaçınılmazlık Sorumluluğu

İşyerlerinde meydana gelen iş kazası meslek hastalığı ile ilgili, işverenin ve çalışanın da sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumluluklar şu şekilde sıralanmaktadır;

İşverenin yükümlülükleri:

  • İşveren tüm çalışanlarını sigortalı çalıştırmak ve SGK primlerini eksiksiz yatırmakla yükümlüdür.
  • İşveren, çalışanları için görevlendirme yaparken çalışacak kişinin verilecek iş ile sağlık ve güvenlik açısından uygun olmasını göz önüne almak zorundadır.
  • Yapılacak iş ile ilgili risklerin önlenmesi için, eğitimlerin yaptırılması ve bilgilerin verilmesi ile bu konularda gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.
  • Çalışma şartları ile ilgili gerekli organizasyonların yapılması, çalışma esnasında gerekli olacak araç ve ekipmanların sağlanması.
  • Değişen koşullara uygun olarak, sağlık ve güvenlik tedbirlerini uygun hâle getirmek.
  • Çalışılan ortamlarda, alınmış olan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin uygulanmadığını denetlemek ve uygun olmayan durumların düzeltilmesini sağlamak.
  • İş yeri ile ilgili risk değerlendirmelerini yapmak ve yapılmasını sağlamak.
  • Özel güvenlik tedbiri ve bilgi gerektiren tehlikeli bölgelere, yetki verilen kişilerden başkasının girmesine engel olmak.
  • İş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli hizmetlerin yerine getirilmesini sağlamak.
  • Meydana gelen iş kazaları ile meslek hastalıklarının kayıtlarını yapmak ve bildirimlerde bulunmak.
  • Yasalar gereğince iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurmak.

İş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının sorumlulukları:

  • İş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları kısıtlanmadan, bağımsız ve meslek etiği çerçevesinde görevlerini yürütmek zorundadır.
  • İş yerindeki güvenlik ve sağlık açısından, eksik ve aksayan hususları tespit ederek, işverene bildirmek zorundadırlar. Bildirimler sonucunda düzeltme ve iyileşme sağlanmazsa, durumun bakanlığa bildirme zorunlulukları bulunmaktadır.

İş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları gerçekleştirdiği hizmetlerden dolayı işverene karşı sorumludurlar. Ayrıca iş güvenliği uzmanı olarak görev yapabilmeleri için; çok tehlikeli sınıfta bulunan iş yerleri için A sınıfı, tehlikeli sınıfta bulunan iş yerleri için B sınıfı ve az tehlikeli sınıfta bulunan iş yerleri için C sınıfı, iş güvenliği uzmanlığı belgeleri olması gerekmektedir. İşverenin yanı sıra, çalışanların da bazı sorumlulukları bulunmaktadır.

Bu sorumluluklar ise şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Çalışırken kullandıkları araç ve ekipmanları, talimatlara ve kullanım kılavuzlarına uygun olarak kullanmak.
  • Kendilerine verilmiş olan koruyucu ekipmanları, talimatlara uygun şekilde kullanmak.
  • Çalışma ortamlarında tespit ettikleri, iş güvenliği ve sağlığına aykırı olan hususları anında, iş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları ile işverene bildirmek.
  • İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili, görevlendirilen uzmanlar ile işbirliği içinde olmak.

Özellikle ani oluşan tehlikeleri, görevli uzmanlar ya da işverenin tespit etmesi mümkün olmayabilmektedir. Bu nedenle çalışanlara bu konuda önemli görevler düşmektedir.

Meslek Hastalığında Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Kapsamı

Meslek hastalığından dolayı, sigortalı çalışan tarafından işverene maddi ve manevi tazminat davaları açabilmektedir. Maddi tazminatın kapsamını; tarafların kusur oranları, maluliyet varsa maluliyet oranı ve işçinin en son geliri belirlemektedir. Manevi tazminat ise sigortalı çalışanın ölümü durumunda, yasal mirasçıları tarafından açılabilmektedir.

Ölümden Önce Meslek Hastalığı Tazminat Davası Açılırsa Ne Olur?

Ölümden önce meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davaları açılabilmektedir. 

Bu durumda;

  • Sigortalı çalışanın tedavi giderleri
  • Kazanç kaybı
  • Çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesi nedeni ile oluşan kayıplar
  • Ekonomik geleceğin sarsılması nedeni ile oluşan kayıpların tazmini talep edilebilmektedir.

Sigortalı çalışan tedavi sürecinde iyileşemeyip ölürse, bu nedenle de tazminat davası açılabilmektedir.

Meslek Hastalığı Nedeniyle Bağlanan Ölüm Geliri

Meslek hastalığına yakalanan sigortalı çalışan hayatını kaybetmişse, yasal hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmaktadır. Bu gelir bağlanırken kıdem veya prim süresi gibi konular, göz önüne alınmamaktadır. Bu gelir, dul eşine çocukları varsa % 50, yoksa % 75 oranında bağlanmaktadır. Erkek çocuklara ise okuyorlarsa 25 yaşına, okumuyorlarsa 20 yaşına kadar ölüm geliri bağlanmaktadır. Kız çocuklarında ise yaş sınırı olmayıp, evli olmamaları şartı bulunmaktadır.

Meslek Hastalıkları ile İlgili Yükümlülük Süreleri

Sigortalı çalışanın meslek hastalığına yakalandığı tarih ile bu nedenden işten ayrıldığı tarih arasındaki süreye meslek hastalığı yükümlülük süresi denmektedir.

Meslek hastalığının kaynaklandığı nedene göre değişen meslek hastalığı yükümlülük süresi, her yıl güncellenerek yayınlanmaktadır. Meslek hastalıkları ile açılan davalarda, bu sürelere uyulup uyulmadığı da göz önünde bulundurulmaktadır.

Koronavirüs Meslek Hastalığı Mıdır?

Uzun süren tartışmalar sonrasında Covid-19, sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir.

Yazar : Anıl Can Soysüren 

Yazıyı Paylaş

Bu yazıyı okuyanlar bunlarıda okudu

Call Now Button
Mesajlaşmaya Başla!
Whatsapp Danışma Hattı
Merhaba!
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?