İcra takiplerinde istirdat davası sık sık gündeme gelmektedir. Özellikle konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan kişiler, bu davalar ile kazanabilecekleri haklarla ilgili mağduriyet yaşayabiliyorlar.
İcra takibi sonucunda, takibe uğrayan kişi, kendisine tebliğ edilen miktarı ödemek zorunda kalmaktadır. Bazı durumlarda ise, kişinin icra takibi yapılan konu ile ilgili borcu olmamasına rağmen, belirtilen borç miktarını ödediği de görülüyor. Bu durumlarda, gerçekte borçlu olmayan kişi dava açarak, haksız olarak ödediği borç miktarını geri alabilme imkanına sahip olabiliyor.
Haklarında icra takibi başlatılan kişilerin, icra takibine itiraz ederek takibi durdurma hakkı bulunuyor. Bazı durumlarda ise bu kişiler, yasal süreler içinde icra takibine itirazlarını yapamıyor ya da yaptıkları itirazlar reddedilebiliyor.
Bu durumlardan kaynaklı olarak, icra takibine uğrayan kişiler, kendilerine tebliğ edilen meblağları ceza almamak için ödüyorlar. Söz konusu kişilerin, haksız olarak ödediklerini iddia ettikleri meblağları geri almak için dava açmaları gerekiyor ve bu davalara istirdat davası adı veriliyor. Bu davalar kısaca, ödenmemesi gereken paranın geri alınması için açılan davalardır.
İstirdat Davası Ne Kadar Sürer?
İstirdat davalarının ne kadar sürede sonuçlanacağı ile ilgili standart bir süre bulunmuyor. Bu davalar tanıkların dinlenmesi, delil ve belgelerin toplanması ile sonuçlandığı için uzun sürebilir.
Ayrıca, davaya bakan asliye hukuk mahkemesinin iş yoğunluğu da bu sürenin uzamasına neden olabilir. Daha kısa sürede ve olumlu sonuçlar alabilmek için, bu konuda uzmanlaşmış bir avukattan hukuki danışmanlık alınması yararlı alacaktır. Genel olarak bu davalar, bir yıl içinde sonuçlanabilmektedir.
İstirdat Davasında Zamanaşımı
Kanunda istirdat davasının açılması için, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık bir süre tanınmıştır. Bir yılı geçen sürelerden sonra açılan davalar, zamanaşımı nedeni ile düşmektedir.
İstirdat Davasında Hangi Mahkeme Görevlidir?
Asliye hukuk mahkemeleri istirdat davalarına bakmakla görevlidir. Haksız yere ödeme yapan kişinin ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemeleri bu konuda yetkilidirler. Bazı özel durumlarda ise, uyuşmazlığın konusu kapsamında iş ve tüketici gibi özel mahkemelerde de istirdat davaları açılabilir.
Örnek olarak;
- Kira ilişkisinden kaynaklı borçlarda sulh hukuk mahkemesi,
- Ticari ilişkilerden kaynaklı borçlarda asliye ticaret mahkemesi görevlidir.
Ayrıca borçla ilgili tahkim şartı mevcutsa, bu durumda da hakemler görevlendirilmektedir.
İstirdat Davası Şartları Nelerdir?
İstirdat davasının açılabilmesi için, kanunda bazı şartların oluşması gerektiği belirtilmiştir.
Bu şartlar, şu şekilde sıralanmıştır;
- İcra takibi başlatılmış olan kişilerin, söz konusu davayı icra takibi esnasında açması gerekiyor.
- Davanın açılabilmesi için, kişi hakkında başlatılmış olan icra takibinin, ödemeyi yapmaya zorlayıcı nitelikte olması gerekiyor.
- Bir borçtan dolayı icra takibi başlatılmış olan kişilerin, böyle bir borcu olmaması gerekir. Ortada herhangi bir borcun bulunmaması ya da söz konusu borcun daha önceden ödenmiş olması da davanın açılabilmesini sağlamaktadır.
- Haksız yere borcu ödeyen kişilerin, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etmemiş olması gerekmektedir. Bu kişiler ödeme emrine itiraz etmiş ve itirazları kabul edilmemişse de istirdat davası açabilirler.
Ayrıca davanın açılabilmesi için söz konusu ödemenin yapılmış olması da gerekmektedir. İstirdat davasının, borcun ödendiği tarihten itibaren, en geç bir yıl içinde açılması da davanın açılabilme şartları arasında sayılmaktadır.
İstirdat Davası Dilekçesi Nasıl Yazılır?
İstirdat davası dilekçesi, davanın seyrinde önemli rol oynar. Dava dilekçesinde davalı ve davacı ile ilgili bilgiler, davanın konusu ve değeri ile yapılması istenen işlem detaylı olarak belirtilmelidir. Dilekçenin ekine, icra takibi yapılan borç tutarının ödendiğini gösteren dekont ya da makbuzun fotokopisi de konulmalıdır.
Ayrıca, ödenen paranın haksız olarak ödendiğini gösteren delillerle de dilekçe desteklenmelidir. İstirdat davalarında uzmanlaşmış avukatlardan alınacak hukuki destek sonucu yazılan dilekçelerle, davanın seyri daha olumlu ve hızlı gelişmektedir.
İstirdat Davaları Kimler Tarafından Açılabilir?
İstirdat davaları, borcu olmadığı halde, tebliğ edilen borcu ödemek mecburiyetinde kalan herkes tarafından açılabilir. Bazı durumlarda, tebliğ edilen borç miktarı başka bir kişi tarafından da ödenmiş olabilir. Bu durumda ise istirdat davaları borcu ödeyen üçüncü şahıslar tarafından açılabilir.
İstirdat Davalarında Arabuluculuk Şartı Var mıdır?
İcra iflas kanunu, istirdat davaları için arabuluculuk müessesesini şart olarak belirtmemiştir. Ticaret kanununa göre ise, bu davalarda arabuluculuk şartı zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle de, istirdat davasının reddedilmemesi için öncelikle arabuluculuk müessesesini işletmek gerekir.
İstirdat Davasında İcra İnkâr Tazminatı Nedir?
İstirdat davaları, borcu olmadığı halde talep edilen meblağı ödeyen kişiler tarafından yapılan haksız ödemenin geri alınması için açılır. Bazı durumlarda ise, gerçekten borçlu olan kişiler de, borcu olmadığını iddia ederek icara takibini durdurmak için bu davayı açabilirler. Bu davalar, icra dairelerini ve mahkemeleri gereksiz yere oylamaktadır.
Bu nedenle de söz konusu hususun suiistimal edilmemesi için icra inkâr tazminatı adı altında para cezası kanuna konmuştur. Mahkeme açılan davanın, suistimal maksadı ile açıldığını tespit ederse, borçlunun borç miktarının %20’si oranında bir tutarı, alacaklıya icra inkâr tazminatı olarak ödemesine hükmedebilir.
Dilerseniz icra ve iflas hukuku , ticaret hukuku sayfalarına da göz atabilirsiniz.
Yazar : Anıl Can Soysüren