Türk Medeni Kanunu’nun 27. Maddesi’nde yer verilen isim ve soy isim değişikliğine yönelik olarak, kişi tarafından haklı sebepler ileri sürmek kaydı ile hâkimden talep edilebilir. İsim değişikliği davasının açılması ile birlikte kişinin sunduğu gerekçeler gözden geçirilir ve haklı bulunması hâlinde ise kişinin bu talebi yerine getirilir. İsim değişikliği için verilen dilekçede tüm deliller sunulmalı ve iddialar ispatlı olmalıdır.
Günümüzde farklı nedenlerle isim değişikliği talebi yapılmaktadır. Eski dönemlerde isimlerin yanlış telaffuzla konulması, nüfus müdürlüğü tarafından yanlışlık yapılması ya da gerçek ismin sonradan öğrenilmesi gibi kişinin talep etmesi sonrasında hâkim haklı olduğuna kanaat getirerek isim değişikliğine ve isim ekletmeye gidebilir.
İsim Değişikliği Nereden Yapılır?
İsim değişikliği mahkeme tarafından incelenerek karar verilen bir talep türüdür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu gereği isim ve soy isim değişikliği tek seferliğine tanınan bir hak olarak mahkeme kararı gerektirmeden yapılabilecek bir işlem hâline gelmiştir. Mahkemesiz isim değiştirme durumu tüm isim ve soy isim değişiklik talepleri için geçerli değildir. Bu değişikliğin yapılması için bazı koşullar bulunmaktadır.
Bu koşulların yerine getirilmesi hâlinde bir defaya mahsus olarak değişiklik yapılır. ‘’İsmimi değiştirmek istiyorum’’ diyerek keyfi isim değiştirme işlemi yapılamamaktadır. Bu değişim, Soyadı Kanunu’nda belirtilenlerin dışında küçük düşürücü, alay konusu olabilecek isim ve soy isimler için geçerlidir. Düzenleme 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçerli olup bu tarihten sonra ise bu talepler alınmamaktadır. Artık kimlikte isim değiştirme , soy isim değiştirme, isim ekleme ya da düzeltme gibi işlemler mahkeme kararıyla yapılmaktadır. Bunun için Hukuk Mahkemesi’ne başvurmak ve talep dilekçesi sunmak zorunludur.
İsim ve Soy İsim Değişikliği Davasının Açılması
İsim ekletme davası dilekçesi kurallarına uygun olarak hazırlanmalı ve Hukuk Mahkemesi’ne sunulmalıdır. Dava dilekçesinin uygun bir şekilde hazırlanmaması, konu kısmında isim değişikliğine istinaden olmadığının belirlenmesi sonucu dava süresi eksikler nedeni ile uzayabilir. Dava dilekçesinde bulunması gereken bazı koşullar vardır. Bunlardan birisi de davalı sıfatı ile Nüfus Müdürlüğü’nün eklenmiş olmasıdır.
Hukuki bakımdan davanın seyrinin sağlıklı ilerlemesi adına vekil ile işlemlerin yürütülmesi tavsiye edilir. Vekil ile isim değişikliği davası açmak için öncelikle noterden vekile vekâlet verilmelidir. Vekâlet verilmemesi hâlinde, vekiliniz olmasını istediğiniz kişi sizi temsil edemez. Davanın usule uygun açılması adına ileri sürülen nedenler açıklamalar bölümünde maddeler hâlinde yazılmalıdır. Keyfi nedenlerle isim ya da soy isim değişikliğinin olmadığı unutulmamalıdır. Vekille temsil olunması hâlinde vekâlete özel yetki vermeniz gerekmektedir.
İsim ve soy isim değişikliği kişiye bağlı haklar kapsamında olup, bu konuda değişiklik yapılabilmesine istinaden özel yetki verilmelidir. Hâkim, kişinin vekille birlikte hazır olmasını talep edebilir. Dava dilekçesinde belirtilen nedenlerin delil, tanık, evrak ve dava dilekçesi ile sunulması önemlidir.
Dava dilekçesinin yanı sıra gerekli belgelerin taratılması, harçların vezneye ödenerek dekontun dosyaya eklenmesi önemlidir. Dosyanız için gerekli tüm koşullar sağlandıktan sonra ise dava dosyası açılmış olur. Sonrasında ise e-devlet üzerinden duruşma gününü takip edebilirsiniz.
İsim ve Soy İsim Değişikliği Dava Aşaması
İsim ve soy isim değişikliği davasında belirli süreçlerden geçilmesi gerekir. Talepte bulunan kişinin vekiline özel yetki içerisinde isim ya da soy isim değiştirme yetkisini açıkça belirterek vekâletname çıkarması gerekir. Öncelikle dava dilekçesi düzenlenmelidir. Söz konusu dilekçenin usulüne uygun olması davanın seyri adına önemlidir.
Davacının yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılır. Dava dilekçesi incelenir ve kabul edilmesi sonucu tensip zaptı düzenlenir. Tensip zaptı davacı ve avukata tebliğ edilir. İçerisinde duruşma gününe ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Avukat özel yetkiye istinaden duruşmaya tek başına da katılım gösterebilir. Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. Madde gereğince davada nüfus müdürü ya da görevli memuru bulunur. Tanıkların bulundurulması ve dinlenmesinden sonra mahkeme hâkimi kararı verir.
Mahkeme kararı ile gerekçeli karar verilir. Haklı sebeplerin bulunmaması hâlinde ise bu talep reddedilir. Mahkeme tarafından onaylanan ve isim ya da soy isim değişikliği adına verilmiş olan karar son olarak Basın İlan Kurumu’na gönderilir. Resmi gazetede ilanı yapılan isim ve soy isimin verildiğine dair mahkeme kararı, Nüfus Müdürlüğü’ne gönderilir.
Nüfus Müdürlüğü tarafından ise değişen isim ve soy isim kütüğe kaydedilir. Kişinin bu aşamadan sonra yeni bir nüfus cüzdanı alarak eski bilgilerinin yer aldığı kurumlarda güncelleme yapılmalıdır.
İsim ve Soy İsim Değişikliği Dava Süresi
Dava süreleri mahkemelerin iş yoğunluğuna, dosya talebine, dava dilekçesinin usulünde hazırlanmış olmasına, harçların yatırılması, eksiklerin giderilmesi ve tanıkların hazır bulunması gibi koşullara göre değişir. Dava açıldıktan sonra tüm şartlar yerine getirilir ise duruşma günü en yakın tarihe verilir. Gerekçeli karar verilmesi, kararın kesinleşmesi, resmi ilanda yayımlanması ve nüfus müdürlüğünce kararın kütüğe geçmesi için geçen süre değişebilir. Dava olarak genel şartlarda dört veya beş aylık bir süreci kapsar.
Çocuğun Adını Değiştirme
Reşit olmayan küçüğün isminin değiştirilmesi hakkı velayet sahibinde olup, velayet sahibi ya da vekili tarafından açılabilir. On sekiz yaşını henüz doldurmamış, reşit olmayan çocuk haklı nedenlerden dolayı isim ya da soy isim değişikliğine gidebilir. Çocuk ve bebeklerde isim değişikliğine gidilmesinde en önemli koşul çocuğun ismine alışkın olup olmamasıdır. Sosyal çevresinde ismiyle tanınıyor olması göz önünde bulundurulmalıdır.
On sekiz yaş ve üzeri reşit kişiler ise isim ve soy isim değişikliği için anne ve babalarından izin almak zorunda değildir. Bu durumdan rahatsız olan reşit kişiler, değişiklik taleplerini ileri sürebilmek adına delil ve tanık sunabilirler. Yargıtay tarafından verilen 2. Hukuk Dairesi 2018/1306 Esas no. 2018/4719 karar ile velayet hakkı kendisinde bulunan annenin, çocuğa kendi soyadını vermesi uygun bulunmuştur.
Velayet hakkı kapsamı değiştirilmesi ve son düzenlemelerin olması sebebi ile artık velayet sahibi anne, kendi soyadını çocuğuna verebilecek. Bunun için velayet hakkı olmayan kişiden özel bir izin almak zorunda değildir.
İsim ve Soy İsim Değişikliği İçin Haklı Nedenler
İsim değiştirmek adına ileri sürülen haklı sebepler, ilgili kanun maddesi içerisinde yer almaktadır. Haklı sebepler için belirli bir çerçevede sınırlandırma yapılmamış, özel bir açıklamaya yer verilmemiştir. Kişilerin bir konudan olumsuz etkilenme durumları değişiklik göstermektedir.
Bulunduğu koşullar, yaşam biçimi, sosyal çevre gibi unsurlardan dolayı psikolojik olarak ciddi travmalara yol açabilen isim değişikliği, hâkim tarafından detaylı incelenir. Kişisel sorunlar arasında gösterilen ve uygulamada sıklıkla karşılaşılan bazı nedenler vardır. Bunların geneli isim ya da soy ismin alay konusu olması, çevre tarafından küçük düşürücü ve aşağılama amaçlı kullanılmasıdır. Söz konusu sebepler, değiştirme sebepleri arasında yaygın olanlarıdır.
Bu durumun izahı adına, olumsuz durumun yaşandığına şahit olan tanıkların dinlenmesi ve neticesinde karar verilmesi gerekir. Diğer nedenler arasında ailevi kaynaklı sorunlar vardır. Özellikle anne ve babası öz olmayan evlatlık çocuklar zamanla kendisini büyüten ailenin soyadını almak isteyebilir. Bunun yanı sıra velayeti annesinde olan bir çocuk için annenin kendi soyadını çocuğuna verme talebi için dava söz konusudur. Bu konuda olumlu Yargıtay kararları mevcuttur. Kişilerin din özgürlüğü bulunmaktadır.
18 yaşına kadar din seçimi ailenin olup, 18 yaşından sonra çocuk kendi dinini seçme özgürlüğüne sahiptir. Din değiştirme sonucu ismini o dine uygun olarak değiştirme istemi haklı sebepler arasında gösterilmektedir. Bunu ileri sürerken isminin eski dine daha uygun olduğunun kendisini rahatsız ettiği vurgulanabilir. Günümüzde can güvenliği adına da isim ya da soy isim değişikliği talep edilebilmektedir. Özellikle töre cinayetlerinin yer aldığı ya da aile içi şiddete maruz kalan çocuk, reşit kişiler için talep edilebilir.
İsim ve Soy İsim Davasını Açma Sınırlaması
İsim ve soy isim değişikliği için nüfus müdürlüğüne başvuru sınırlaması bir kere olup 2019 tarihi ile sona ermiştir. Sonrasında gerçekleşen talepler ise sadece mahkeme nezdinde yapılmaktadır. Eski dönemlerde ise ikinci kez talep edilen isim ve soy isim davası değişikliği reddedilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36/1-b ile belirlenen konu itibari ile bir kez isim değişikliği davasının açılması Yargıtay tarafından aykırı bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi tarafından konuya ilişkin hüküm 30.03.2012 tarihi 2011/34 ve 38 sayılı karar ile hükmün iptali gerçekleşerek resmi gazetede yayımlanmıştır. İlgili hüküm bu şekilde kaldırılmıştır. İlgili hüküm için bu sınırlamanın, resmi kayıtlarda bulunmasına yönelik engel teşkil ettiği, kişilerin hak aramasında sahip olduğu özgürlük kapsamına müdahale edildiği belirtilmiştir. Anayasanın 17. ve 36. Maddeleri uyarınca, belirtilen maddeye aykırı olması hükmün iptalini gerektirmiştir.
Soyadı ve isim değişikliği kişilerin sıkı sıkıya bağlı olduğu kişilik haklarını temsil etmektedir. Verilen isim ve soy isimin kişiyi kısıtlayan, sosyal çevresinden koparan ve travma yaratan nitelikte olmaması gerekir. Kişinin rahatsızlık duyması, bu durumu kanıtlaması hâlinde bu özgürlüğünü kullanabilmelidir.
İsim ve Soy İsim Değişikliği Dava Ücretleri Nedir?
İsim ve soy isim değişikliğinde talep edilen ücretler yıllık harç bedellerini kapsamaktadır. Bunun yanı sıra delillerin bilirkişi tarafından incelenmesini gerektiren durumlarda bilirkişi ücreti, tanıklara ilişkin harç yatırılması gerekebilir. Davanın hızlı ve daha hukuksal nitelikte ilerlemesi adına avukata verilecek vekâlet için noter masrafı, avukatlık ücreti bulunmaktadır. Avukatlık ücreti ise asgari tutardan az olmamak koşuluyla belirlenir.
Kişilerin maddi durumunun olmaması hâlinde ise üzerine tapu ve sigorta olmadığına dair ilgili kurumlardan belge alarak bağlı oldukları muhtarlıktan yoksulluk belgesi almaları gerekir. Bu belge ile harçlardan muaf tutulabilir, barodan temsil edecek avukat talebinde bulunabilirler. Dava türüne göre yatırılan harçlar mahkeme veznesine gider avansı olarak yatırılır. İsim değiştirme davası ücreti için mahkeme kaleminden alınan dosya numarası ile vezneden çıkan masrafların yatırılması davanın açılması adına önemlidir.
İsim ve Soy İsim Değişikliğinde İstenen Evraklar
Dava için bazı koşulların gerçekleşmesi dava dilekçesinin kabul edilmesi için önemlidir. Eksiklerin olması hâlinde mahkeme tarafından belirli bir süre verilir ve eksiklerin tamamlanması durumunda da dava açılır.
En önemli belgeler arasında dava dilekçesi bulunmaktadır. Dava dilekçesinde yer alan tüm bilgilerin hukuk çerçevesinde hazırlanması, mümkünse avukat aracılığı ile olması önemlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği dava dilekçesi en önemli belgedir. İsim ve soy isim yazılarak nüfus kayıtları dilekçenin sunulduğu mahkeme tarafından celp edilir. Davacı dilerse nüfus kayıt örneğini dava dilekçesinde sunabilir.
Dava dilekçesinde isim ya da soyadı değişikliğine istinaden sunduğu haklı sebepleri kanıtlayan tüm delillerin dava dilekçesinde sunulması önemlidir. Tanıkların davanın seyri için önemli olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle tanıkların detaylı bilgileri dava dilekçesinde yazılmalıdır. Tanık olması isim ya da soyadı değişikliği davalarında en önemli kanıt niteliğindedir.
İsim ve Soy İsim Değişikliğinde Tanık
Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda önemli bir delil unsuru sayılan tanık, takdiri deliller arasındadır. Dava dilekçesinde sunulan haklı sebeplere yönelik görgü şahidi olan ya da duyan kişilerin tanık olması davada mühim bir delildir. Mahkeme huzurunda verdiği beyanın, dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle örtüşmesi, dilekçede yer alan haklı sebepleri kuvvetli hâle getirir. Hukuk Mahkemeleri’nde olduğu gibi tanık mahkeme huzurunda yemin eder, yemin sırasında herkes ayağa kalkar. Tanığın yemini inandığı tüm değer ve inançlara göre olacaktır. Yemin bittikten sonra görgü şahidi olduğu tüm bilgileri sunacaktır.
İsim Değiştirme ile Düzeltme Arasındaki Farklar Nelerdir?
Ad değiştirme ve soyadı değiştirme yazılan isimlerden farklı bir isim belirlenmesi şeklinde olur. Bu isimlerin belirlenmesi kişinin talebine göre gerçekleşir. Değişiklik işleminde tanık ve delillerin yanı sıra haklı sebepler ileri sürülmelidir. Kabul edilmesi hâlinde tamamen değişiklik yapılır. Bunun yanı sıra değişiklik işleminde reşit kişiler bizzat, çocuklarda ise velayet hakkı kendisinde olan taraf ya da ebeveynler tarafından talep edilir. Düzeltme işleminin konusu ise harflerin yanlış yazılması ya da yazdırılması sonucu oluşur.
Bazı nüfus müdürlüklerinde isimlerin memur tarafından yanlış yazılması ya da kişinin telaffuzu nedeni ile yapılan yazım yanlışlıkları düzeltilir. Düzeltme işleminde tanık dinlenmeden hâkim tarafından değişiklik yapılabilir. Düzeltme için dava dilekçesinde konu kısmına ismin düzeltilmesi olarak yazılması gerekir.
İsim ve Soy İsim Değişikliği Davasına İtiraz
Türk Medeni Kanunu 27. Maddesi’nde yer alan son fıkra gereğince kişinin isim değişikliği sonrası zarara uğraması hâlinde itiraz hakkı bulunur. Kişi isim değişikliğinden sonra zarar görebilir. Zararın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde değiştirme kararının kaldırılmasını talep edebilir. Bu davada ise hangi zararın oluştuğu, zararın derecesi ve kişide bıraktığı olumsuz etki göz önünde bulundurulur. Hâkim takdir yetkisini kullanır ve zararın olduğuna dair delilleri inceleyerek kanaat getirirse itiraza karar verir.
İsim ve Soy İsim Değiştirme Talebinde Ret Kararı
İsim ve soy isim değişikliği için gereken haklı sebeplerin bulunmaması, tanıkların ve delillerin yeterli görülmemesi hâlinde davanın reddine karar verilir. Mahkeme tarafından verilen ret kararına itiraz edilebilir. İtiraz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süreci kapsar. Davanın reddi sonucunda itirazdan olumsuz sonuç alınması ile tekrar başvuru yapılması mümkündür.
Bu konuda sorun yaşamamak adına alanında uzman bir avukattan destek almak davanın olumlu yönde sonuçlanması için önemlidir. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu hak daha sonra da kullanılabilir. Davanın seyrini değiştirecek delillerin davaya konu haklı sebeplerle ilişkili olması önemlidir. Tanık olmaması da davanın reddedilmesinin sebepleri arasında olabilir. Hukuk Mahkemeleri’nde tanıkların önemi göz önüne alınmalıdır.
İsim ve Soy İsim Değişikliğinde Görevli Mahkeme Neresidir?
İsim ve soy isim değişikliği için görevli ve yetkili mahkeme önemli bir husustur. Davacı tarafından açılacak olan dava, kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yerinde olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkemeler arasındadır.
İsim ve Soy İsim Değişikliğinin Hukuki Sonuçları Nelerdir?
Nüfus bilgilerinde değişiklik yaratmayan sadece isim ya da soy isimde değişiklik yaratan bu dava ile yeni kimlik alınabilir. Nüfus Müdürlüğü tarafından yeni kimlik alınarak banka bilgileri, kamu bilgileri ve diğer isim güncellemeleri kişi tarafından yapılmalıdır. Bazı karışıklıklara sebep olmaması adına yapılan isim değişikliğinin yakın çevreye ve gerekli yerlere bildirilmesi gerekebilir.
İsim ve Soy İsim Değişikliğinde Dilekçe Yazılması
İsim ve soy isim değişikliği için dilekçe yazarken İstanbul’da oturuyorsanız İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne şeklinde başlık atılmalı ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin numarası yazılmalıdır. Davacı olarak değişiklik talebinde bulunan kişinin adı ve soyadı yazılmalı, adresi, T.C. numarası dilekçeye eklenmelidir. Vekili var ise adı, soyadı ve adresi yazılmalıdır. Davalı kısmına ise Nüfus Müdürlüğü şeklinde muhakkak yazılmalıdır. Konu kısmına isim değişikliği, soyadı değişikliği ya da düzeltme şeklinde dava konusu yazılmalıdır. Açıklamalar detaylı olarak yazılmalı, maddeler alt alta açık olarak belirtilmelidir.
Açıklama kısmında tüm detaylar, gereklilikler yazılarak, sorun teşkil eden konular delillerle ispatlanacak biçimde detaylandırılmalıdır. İsim ve soy isimden kaynaklı yaşanmış olan bir hakaret davası var ise buna istinaden dava detaylarıyla birlikte mahkeme ve dosya numarasına kadar yazılmalıdır. Can güvenliği adına olan konular için aynı şekilde davalara konu oldu ise ek olarak ve açıklamalarda sunulmalıdır.
Bunun yanı sıra hukuki sebepler kısmına Türk Medeni Kanunu, Nüfus Kanunu, ilgili yasal mevzuat olarak yazılması yeterlidir. Hukuki deliller kısmına ise nüfus kaydı, nüfus cüzdan fotokopisi, dava delilleri, tanık, her türlü yasal delil sunulabilir. Sonuç ve istem kısmında ise açıklamalarda belirtilen konu ve gerekçeler nedeni ile değişikliğin yapılması istemi yinelenmelidir.
Farklı İstemlerle Değişiklik Talepleri ve Yargıtay Kararları
Müşterek çocuğun soyadının düzeltilmesi adına Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava, davacıya karşı hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 2525 sayılı Soyadı Kanunu 4. Maddesi gereğince çocuğun babasının soyadını alabileceği vurgulanmıştır. Son Yargıtay kararı ile annenin soyadını alan çocuğun kişisel durumunda değişiklik yaratmadığı yönündedir. Bu karara göre velayeti kendisinde olan anne, kendi soyadını çocuğuna verebilecektir.
Yargıtay kararlarında emsal niteliği taşıyan bir başka kararda ise birden fazla isim için dava açılamayacağı yönünde verilen dava reddine ilişkindir. Önceki tarihlerde eklenen ön adın terkin edilmesi adına açılan dava bir kez değişiklik yapılabileceğini savunarak talebi reddetmiştir. Anayasa Mahkemesi kararı sonrası ise hüküm kalktığı için, iptal edilen hükme hüküm kurulmaz gerekçesi ile Yargıtay tarafından bozma kararı verilmiştir.
Bebeklere koyulan isimler üzerinde henüz bağımsız ilişki kurmayan çocukların isimlerinin yanlışlık ile konulması durumda değişikliği mümkündür. Bu tür durumlarda anne ve babanın en önemli hakkı olan çocuklarına isim koyma hakkı göz önünde bulundurulmalıdır. Bebeklerinin ismini değiştirme adına açılan davada haklı sebep olmadığı gerekçesi ile ret verilmesi Yargıtay tarafından bozma sebebi olarak görülmüştür. Çocuğun aile ve sosyal yaşam içerisinde farklı isimle tanınması haklı sebepler arasında yer almaktadır.
Resmi kurumlarda ya da yurt dışı seyahatlerinde çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle zorluk yaşayan velayeti kendisinde olan annenin talebi de haklı görülmüştür. Aynı şekilde farklı ülkeden olan kişi Türkiye vatandaşlığı aldıktan sonra isminin diğer ülkeye ait olması sonucunda resmi yerlerde sorun yaşadığı vurgulanmıştır. Pasaport ve resmi işlemlerde sorun yaşamasına dair talebinin reddedilmesine Yargıtay’dan bozma kararı gelmiştir.
Sık karşılaşılan durumlar arasında aynı aileden olan kişilerin aynı isimleri kullanması durumu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra icra işlemlerinde sorun yaşayan, yüz kızartıcı suçları olan kişilerle aynı isimi ve soy ismi taşımanın olumsuz etkileri mahkemede sunulabilir. Türkiye genelinde bazı dolandırıcılık yapan kişilerin sahte kimlik sonrası kullandıkları isim ve soy isim kişileri rahatsız edebilir. Sosyal çevresine kendisini izah etmekte zorlanması, sürekli icra ile gelen tebligatlara maruz kalması sonucu bu talepte bulunulabilir. Kişinin öncelikle haklı sebeplerinin yanı sıra uğradığı zararları da ispat etmesi önemlidir.
Türkiye genelinde aynı isim ve soy isimde olan vatandaşların fazla oluşu, birçok karışıklığa sebep olabilmektedir. Haklı sebeplerin varlığı her geçen gün talep doğrultusunda değişebilmektedir. Mahkeme kararları kanuna göre hareket etse de kişinin yararının korunması amaçlanır. Bu nedenle mahkeme kararlarına, temyiz süresinde itiraz ederek talebinizin yeniden incelenmesini sağlayabilirsiniz. Hukuk Mahkemeleri’nde bulunan çoğu karar Yargıtay’dan çıkan emsal kararlar neticesinde daha sağlıklı uygulanmaktadır.
Emsal kararlar arasında ile talebinize uyan karar bulmanız hâlinde dava dilekçesine eklemeniz bu konuda size destek olabilir. Unutulmamalıdır ki her talep farklı haklı sebeplerle birlikte incelenir. Kişilerde yarattığı olumsuz koşullar, kişinin hayatına müdahalesi ya da engellediği durumlar farklılık gösterir.
Bu nedenle haklı sebepleri ve tanıkları kendi konunuza yönelik sunarsanız, hâkimin takdir yetkisini kullanmasını sağlayabilirsiniz. Vekillerden yardım almanız hâlinde daha önce verilen kararlar da duruşmada sunulur, etkin bir savunma sonucu talep ettiğiniz kararı almanız mümkün olur.
Yazar : Anıl Can Soysüren