Toplum temelli olan denetimli serbestlik, mahkeme tarafından verilen karara göre; şüpheli, hükümlü ya da sanık sıfatındaki kişinin belirli bir süre zarfında topluma kazandırılmasıdır. Hükümlünün suç işlemesine neden olacak tutum ve davranışların ortadan kaldırılmasına ilişkin olarak, ceza infazını hapis cezası ile değil, devlet tarafından takip edilecek şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır.
Denetim Serbestliği Nedir?
Özellikle madde bağımlısı kişilerin ya da psikolojik rahatsızlığı nedeni ile suç işleyen hükümlünün denetimli serbestlik ile tedavi edilmesi, topluma kazandırma süreci adına önemlidir. Bu yöntemle mağdurların zararı giderilmeye ve ileride işlenmesi muhtemel olan suçların önüne geçilmeye çalışılır.
Denetimli serbestlik ile ilgili ilkeler arasında; insan onuruna saygı ve dürüstlük, tarafsızlık, çocukların yüksek menfaati ve gizlilik yer almaktadır. Denetimli serbestlik alanında ya da yardım amaçlı koruma hizmetlerinde bulunan görevlilerin dürüstlük ilkesine uygun davranması gerekir. Ek olarak görevlerinin icrasında onur kırıcı, aşağılayıcı davranışlarda bulunamazlar.
Görevliler denetimli serbestlik alan şüpheli, hükümlü, sanık ve kişinin aile fertleri ile ilgili dosyada yer alan bilgilerin gizliliğini ifşa edemez. İstisnai durumlar ve zorunlu hâller haricinde bu bilgiler paylaşılamaz.
Görevliler tarafsızlık ilkesi gereği dosyanın gizliliğini korumakla yükümlü olup, dava taraflarına karşı eşit davranmak durumundadır. Denetimli serbestlik adına görevini yürütenlerin yetişkinlere, çocuklara karşı yapılacak işlemlerde çocuğun üstün yararı gözetilmelidir.
Ceza infaz hesabı yapılırken suçun işlendiği tarih, suç türü, hükümlünün yaşı, sabıka kaydı gibi durumlar göz önünde bulundurulur. Bu durumlar doğrultusunda ceza yıl, ay ve gün olarak hesaplanır. Denetimli serbestlik sorgulama platformlarından da ceza infaz hesabı yapılabilmektedir.
Denetimli Serbestlik Koşulları Nelerdir?
Denetimli Serbestlik Yasası’ndan yararlanmak adına bazı koşulları yerine getirmek gereklidir. Her hükümlünün yararlanmasının mümkün olmadığı denetimli serbestlik, ceza türüne ve sanığın işlemiş olduğu önceki suçlara göre farklılık gösterir. Kişi hakkından bir ya da daha fazla ceza kararı verilmiş olabilir. Verilmiş bu kararlar karışık bir infaza sebep olabilir. Ceza dosyasının fazla olduğu durumlarda Ceza Avukatı’ndan yardım almak kişinin lehine olan bir işlemdir.
Denetimli serbestlik koşulları;
- Hükümlünün infazı nedeniyle son altı ay içerisinde açık cezaevinde bulunmuş olması
- Hükümlünün iyi hâli
- Denetimli serbestlikten yararlanmak adına hükümlü tarafından talep dilekçesi verilmelidir.
Tüm bu şartları yerine getiren hükümlü denetimli serbestlikten yararlanabilir. Şartların detayları hakkında sizlere daha detaylı bilgi vereceğiz.
Son Altı Ay İçerisinde Açık Cezaevinde Bulunma Şartı
01.01.2016 tarihli 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 4. Maddesi’nde yapılan değişiklik ile düzenleme yapılmıştır. Bu değişiklik 31.12.2020 tarihine dek uygulanmayacak, 31.12.2020 tarihi sonrası için geçerli olacaktır. Hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanması için öncelikle son altı aylık kısmının açık cezaevinde olması gerekmektedir. 31.12.2020 tarihi öncesi için bu durum geçerli değildir. Bu uygulamada hükümlü şayet açık cezaevine geçiş hakkını elde etmiş ise bu yeterlidir.
29987 sayılı yönetmelikte 22.02.2017 değişikliğine göre düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ise açık cezaevinden ayrılmanın koşullarını içermektedir. Yeni değişiklik yapılan yönetmelikte, cezanın 1/10 kısmı kapalı cezaevinde geçen kişi, şartlı tahliye işlemine kısa süre kaldıysa açık cezaevine ayrılma hakkına sahip olur. Açık cezaevinden ayrılmak adına oluşan koşullar denetimli serbestlik yasasından faydalanmayı kolaylaştırır.
Hükümlülerin kişisel durumları göz önünde bulundurularak suç türüne göre açık cezaevine geçme şartı zorlaştırılmaktadır. 31.12.2020 tarihi itibari ile hükümlüler açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıdığı hâlde açık cezaevinde bu dönemini geçirmiyorsa, son altı aydır bu hakka sahip ise denetimli serbestlik yasasından yararlanabilir.
İnfaz kurumu tarafından alınan kararlar derhal uygulanır, yasal bir düzenlemenin eşit olarak uygulanması önemlidir. Denetimli serbestlik yasasından yararlanmak için altı ay cezaevinde kalma şartı unutulmamalıdır.
Hükümlünün İyi Hâli ve Denetimli Serbestlik Yasası
Hükümlü denetimli serbestlik yasasından yararlanmak istiyor ise taşıması gereken şartlar arasında iyi hâl özelliğine haiz olması önemlidir. Cezaevinde geçirilen süreç zarfında idare tarafından değerlendirme raporları hazırlanır. Hükümlü tarafından İnfaz Hâkimliği’ne itirazda bulunulabilir. İyi hâl bulunması hâlinde, hükümlünün toplumla bütünleşmesi adına yapılması gereken işlemler arasında hükümlüyü bu haktan yararlandırmak vardır. Hükümlünün bu haktan yararlanması için talep dilekçesi vermesi zorunlu bir işlemlerdir.
Denetimli Serbestlik Talep Dilekçesi
Denetimli serbestlik, işleyişine göre hükümlü tarafından talep edilmesi önemli hususlar arasındadır. Resen uygulanan işlemlerden olmayıp, infazını hapiste gerçekleştiriyorsa, şartları taşıması hâlinde beyanını içeren bir dilekçe sunmalıdır. İnfaz Hâkimliği ise hükümlü tarafından gelen dilekçeye istinaden karar verir. Hükümlünün denetimli serbestlik yasasından yararlanması sonucu devlet nezdinde tüm tutum ve davranışları gözlemlenir. Denetimli serbestlik adına kamu yararına hizmette çalışabilir veya konuttan çıkma yasağı verilebilir. Hükümlü ise bu kurallara uymak zorundadır.
5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 105/A Denetimli Serbestlik Yasası
Denetimli Serbestlik Yasası mevcutta bulunan Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılan yeni düzenlemeleri göstermektedir. Bu düzenleme sonucu birçok hükümlü tahliye edilmiştir. 01.07.2016 tarihi öncesinde 671 sayılı KHK’da işlenen suçlar bakımından ayrı olarak infaz sistemi uygulanması, denetimli serbestlik koşulları yer almıştır.
Bu tarihten önce denetimli serbestlik iki yıl olarak belirlenmiştir. Mahkûmlar; süreli hapis cezasının ½ oranını infaz kurumu bünyesinde uygulanması hâlinde şartlı tahliye hükümlerinden faydalanabilirler. Unutulmamalıdır ki, bu düzenlemeler 01.07.2016 öncesi işlenen suçlar için geçerlidir. 01.07.2016 tarihi sonrasında ise 5275 sayılı İnfaz düzenlemesine dair 105/a maddesi geçerli olacaktır.
Burada suçun 01.07.2016 öncesi gerçekleşmiş olması gerekir. Aksi hâlde KHK ile belirlenen denetimli serbestlik hükümleri geçerli sayılacaktır. Aynı zamanda bazı suçlar 671 KHK hükümleri içerisinde yer almaz. Bu suçlar arasında; cinsel dokunulmazlık suçu, kasten adam öldürme gibi suçlar yer almaktadır.
Aynı zamanda altsoy, eş, kardeş üstsoy gibi kişilere karşı işlenen yaralama suçları kapsam dâhilinde değildir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu 132–138. tüm maddeler, uyuşturucu madde üretimi ve ticareti, devlet güvenliğini tehdit suçları, anayasal düzene yönelik işlenen suçlar nedeni ile kişi yararlanamaz.
Milli savunmaya yönelik suçlar, devlet surlarının yayılması, TMK kapsamında olan suçlar, örgüt üyeliği suçu, infazı yanan hükümlüler, bankacılık zimmet suçu, cezaevi disiplin cezasının kaldırmaması, taahhüdün ihlali suçları kapsam dışındadır. 07.09.2016 tarihi 29824 sayılı, 22.02.2017 değişikliği ile ceza infazı 1/10 oranında kapalı cezaevinde geçti ise denetimli serbestlikten yararlanabilir. Şartlar; 01.07.2016 öncesi 671 sayılı KHK infaz rejiminde yer alan suçlar arasından beş yıl ve daha az ceza alanlar açık cezaevine geçebilir.
Denetimli serbestlik şartlarının oluşması sonucunda ise derhal bu uygulama devreye girer. 10 yıl ve daha az ceza az alanlar bir ay kapalı, kalan süre ise açık cezaevinde geçirmek sureti ile bu uygulamadan yararlanır. On ve daha fazla ceza alınması hâlinde ise 1/10 oranı kapalı cezaevinde geçirilir ve bu zorunludur.
Diğer süre ise açık cezaevinde geçirilmelidir. Hükümlü bakımından sürelerin hesaplanması biraz farklıdır. Tutukluluk süresinin özellikle kapalı cezaevinde geçirilmesi gereken süreye eklendiği unutulmamalıdır.
671 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Değişiklikleri
Hapis cezalarında alınan dört yıl için kapalı cezaevinde kalması zorunlu süre üç gündür. Açık cezaevine geçildikten sonra ise şartlı tahliye edilir. Dört yıl altı ay hapis cezasında ise üç ay süreli cezaevinde kalınmalıdır. Üç gün kapalı cezaevinde kalındıktan sonra, açık cezaevine alınarak denetimli serbestlikten yararlanılır. Suç türünün taksirli olması, beş yıl ve az ceza alınması hâlinde ise altı ay açık cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliye edilir. Kasten, taksirler işlenen ve beş yıl ya da üzeri ceza alan hükümlülerin ceza toplamı on yıldan az ise bir ay kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçer.
Suçların Farklı Kapsamlarda Değerlendirilmesi
Hükümlü bir ya da daha fazla suçta aynı hükümlerden yararlanamayabilir. Aynı hükümlerden yararlanabilmek için tarih, suç türü ve cezanın aynı hükme girmesi gereklidir. Uygulamanın sorunları arasında, hükümlü tarafından işlenen suçlarda özellikle KHK kapsamında olan ve olmayan özelliklerin bulunması vardır.
KHK kapsamında ise ½ infaz indirimi yapılırken, KHK kapsamında olmayan suçtan indirim yapılmaz. Şartlı tahliye sürelerinin hesaplanması sağlanır. KHK kapsam dışında olan ceza için bir yıl denetimli serbestlik uygulanır. Eski İnfaz Kanunu’na göre 01.06.2005 öncesi işlenen suçlarda yer alan 2/5 indirim, hükümlünün lehine olduğundan yeni KHK düzenlemesindeki ½ indirim uygulanmamaktadır.
İnfaz oranı ise eski usule göre şartlı tahliyesine iki yıl kalması hâlinde denetimli serbestlik uygulanır. Ceza verilirken bir suç 01.06.2005 öncesini, diğeri sonraki tarihi kapsıyorsa, yeni düzenleme ikisine de uygulanmaz. Bunun nedeni eski yasaya göre hükümlü lehine ceza indirimi olmasından kaynaklıdır. Bu durumda eski işlenen suç eski düzenlemeden, yeni suç yeni KHK hükümlerinden hesaplanır.
Adli Para Cezası ve Denetimli Serbestlik
Adli para cezaları; doğrudan, hapis cezasından çevrilmek sureti ile ya da hapis cezasıyla birlikte verilebilir. Hangi durumda olursa olsun hükümlü adli para cezalarında 671 sayılı KHK hükümlerinden, şartlı tahliye işlemlerinden yararlanamaz. Adli para cezası ile beraber verilen hapis cezasının infazında ise öncelikle para cezası ödenmeli daha sonra hapis cezası için KHK’dan yararlanmalıdır.
Sonucu Nedeni ile Ağırlaşmış Yaralama Suçu ve Denetimli Serbestlik
Türk Ceza Kanunu’nun 87. Maddesi’nden anlaşılacağı üzere eş, üstsoy ve altsoy gibi kendisini savunması mümkün olmayan kişilere yönelik işlenen suçlarda 671 KHK hükümleri uygulanır. İlk İnfaz Kanunu döneminde bu suç kapsam dışıydı fakat günümüzde artık yer verilmektedir.
Suçun Tekerrür Etmesi
Suçun tekerrürüne sebep olan hükümlü için cezanın ½ oranı yerine ¾ infaz uygulanır. Bu hükümlüler aynı zamanda suçun tekerrür etmesi ile hükümlere yapılan işlemler, yasa kapsamında iki yıl denetimli serbestlik koşullarından yararlanır. Tekerrür koşulları kaç kez suçun işlendiğine göre değerlendirilmelidir. Hükümlü tarafından işlenen ikinci suç için tekerrür hükmü uygulanır. Yeni cezası bu tekerrüre göre hesaplanır. İkinci suçun kesinleşmesi sonrasında, hükümlü tarafından üçüncü suçun işlenmesi ikinci tekerrür anlamını taşır. İlk kez tekerrür eden suçlar için denetimli serbestlik yasasından yararlanılırken, ikinci tekerrür hükümlerinde şartlı tahliye ve denetimli serbestlikten yararlanılamaz.
Suça Teşebbüs, Azmettirme, Yardım ve Yataklık İçin Denetimli Serbestlik
Öncelikle denetimli serbestlik yasasında bulunan suç kapsamında olup olmadığı incelenmelidir. Kapsam dışında yer alan suçlara yapılan yardım, teşebbüs, iştirak, azmettirme gibi suçlarda denetimli serbestlik hükümleri uygulanmaz.
Taksirli ve Olası Kast ile İşlenen Suçlarda Denetimli Serbestlik
Bilinçli ve bilinçsiz taksir hâlinde KHK hükümlerinden yararlanılır. Taksirle, yani kazara adam öldürme suçunda söz konusu hükümler uygulanır. İşlenmiş olan suçların önce niteliğine bakılır. Olası kast için TCK 5237 sayılı kanunda ihlal ettiği bir madde var ise KHK hükümlerinden yararlanamaz. Olası kasta yönelik bir düzenleme henüz yapılmadığından suçun niteliği önem kazanır. Olası kast sonucu kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunun işlenmesi KHK hükümlerinden yararlanılamayacağı anlamına gelir. Benzer bir olayda olası kastın sebebiyet verdiği kasten yaralama için KHK hükümleri uygulanır.
Hükümlünün Durumuna Göre Denetimli Serbestlik Koşulları
Hükümlüye 01.07.2016 tarihi öncesinde, işlediği suç için yakalama emri çıkarıldıysa, hükümlü cezası için yakalandığında 671 KHK hükümlerinden yararlanır. Bu hükümlerden yararlanmak için infaz kurumu tarafından gönderilen davetiyeye icabet edilmemesi gerekir. Suç niteliğinin KHK kapsamında olması tutuklu ya da tutuksuz yargılanan hükümlüler için tahliye anlamı taşır. Cezanın kesinleşmesi sonucunda aynı şekilde denetimli serbestlikten yararlanılır.
Tutukluluk şartlarına bakılarak infaz indirimi, denetimli serbestliğe dair tüm süreçler dikkate alınır. Denetimli serbestlik uygulanan hükümlüler, müddet namenin yeniden düzenlenmesini sağlayabilir. Yeni ve eski infaz sistemi göz önünde bulundurularak lehe olan uygulama yapılır. Bu şekilde denetimli serbestlik süresi daha da kısalır, hükümlünün tahliyesi gerçekleşir. Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymamak ihlal suçunu oluşturur.
Denetimli serbestlik için verilen hükümler arasında; imza saatleri, elektronik kelepçe, seminer ihlali, saatlere göre istenilen yerde olunması gibi durumlara uymayan hükümlüler ihlal şartlarını oluşturmuş olur. Bu durumda verilen cezadan yapılacak 671 KHK indirimi olan ½ infazdan yararlanılır ama iki yıl denetimli serbestlik süresinden yararlanılamaz. Denetimli serbestlik yükümlülüğünü yerine getirirken kişinin suç işlemesi hâlinde masumluk karinesi gereği, ceza kesinleşene dek denetimli serbestlikten yararlanılır.
Hükümlünün suçu işlediği tespit edilerek ceza kesinleşirse, hükümlü cezaevine alınır ve yeni bir hesaplama yapılarak infaz süreci başlar. Tutuklu kalınma gibi bir durum oldu ise bu süre şartlı tahliye süresine eklenir, denetimli serbestlik süreci yeniden hesaplanır. Mahsup hakkı gereği, diğer suç için kaldığı tutukluluk süresi mahsup edilir. Yurt dışında yaşayan hükümlüler için yararlanılabilen denetimli serbestlik koşulları Türkiye sınırlarını kapsamaktadır.
Konsolosluktan bu süreci geçirmek mümkün değildir. KHK şartlı tahliye hesaplaması için bir ya da daha fazla suç için ceza toplanır. Tüm cezaların toplamının ½ oranı tespit edilmelidir. Ortaya çıkan ceza süresinden iki yıl denetim süresi çıkar, şartlı tahliye olması adına hükümlünün cezaevinde kalması zorunlu süre belirlenir. Bu sürecin sekiz yıl olarak hesaplanması hâlinde ½’si dört yıl yapar. İki yıl denetimli serbestlik süresi çıkartıldıktan sonra, hükümlünün İki yıl cezaevinde kalması gerektiği sonucuna varılır.
İki ayrı cezadan denetimli serbestlik durumunda kişi hakkında hükmolan her bir ceza varlıklarını ayrı ayrı korumaktadır ve her biri diğerinden bağımsızdır. Fakat kişi hakkında kesinleşmiş hükümler bulunmakta ise mahkemeden denetimli serbestlik dosya birleştirme kararı istenmektedir.
01.07.2016 Tarihi Sonrasında İşlenen Suçlar ve Denetimli Serbestlik
671 Kanun Hükmünde Kararname ile son yapılan değişikliklere göre yapılan düzenleme 01.07.2016 tarihi öncesi ve sonrası olarak denetimli serbestlik hakkı tanımıştır. Hükümlünün cezaevine girmemesi durumunda denetimli serbestlikten yararlanması söz konusu olamaz. İyi hâlli olarak nitelendirilmesi için öncelikle cezaevine girmelidir.
Hükümlünün cezaevine girmesinden sonra cezaevi idaresi tarafından bir rapor düzenlenir ve infaz kurumuna gönderilir. 5275 sayılı İnfaz Kanunu gereği 01.07.2016 tarihi sonrasında işlenmiş olan suçlar, şartlı tahliye olarak bir yıl ve bir yıla kadar olan suçlar için geçerlidir. Hükümlü tarafından yazılı beyanda bulunarak, şartlı tahliye süresine kadar olan kısım için denetimli serbestlik yasası ile infaz edilir. Örnek vermek gerekirse 3 yıl hapis cezası alan bir hükümlü 10.10.2016 yılında cezaevinde olursa, şartlı tahliyesi 10.10.2018 yılında olur.
Şartlı tahliye süresine bir yıl kalan tarih olan 10.10.2017 tarihi ise denetimli serbestlikten yararlanacağı bir tarihtir. Bu durumda kişi cezaevinde bir yıl gibi bir süre geçirir. 01.07.2016 tarihi sonrasında on sekiz ay ceza alan mahkûm, on iki ay cezaya çarptırılır. Bu durumda cezaevinde kaldığı süre ise iki veya üç günlük bir süreyi temsil eder. İyi hâlden yararlanarak tahliyesi gerçekleşen hükümlüler, 31.12.2020 tarihi sonrası altı ay cezaevi süresi geçirirler.
Tahliye koşulları için bu sürenin olması önemlidir. Kadın hükümlülere yönelik getirilen düzenlemede, 0–6 yaş çocuğu olan kadın hükümlü, şartlı tahliye tarihine iki yıl ya da iki yıldan az süre kalması hâlinde denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanır. 105/a–3 gereğince üç yıl ceza alan 0–6 yaş çocuğu olan kadın hükümlüler de iyi hâl tespiti ile denetimli serbestlikten yararlanabilir.
Ağır hastalığı bulunan ve yaşlı olarak bakım gereken kişiler için şartlı tahliye sürelerine üç yıl kala denetimli serbestlikten yararlanabilir. Hastalık ya da yaşlılık tespiti için devlet hastanelerinden heyet raporu gerekmektedir. Bu raporlar Adli Tıp Kurumu tarafından onaylanır ve hükümlü bu durumdan yararlanabilir.
Çocuk Hükümlü ve Denetimli Serbestlik
Çocuk cezaevinde bulunan hükümlülerin çocuk eğitim evine gönderilmesi sonrasında denetimli serbestlikten yararlanması farklılık gösterir. Eğitimine devam etmek istemeyen hükümlüler on sekiz yaşını bitirmeleri ile açık cezaevine gönderilir. Eğitimine devam eden kişiler yirmi bir yaşını bitirmeleri halinde açık cezaevine gönderilir. Burada suç türü, cezanın niteliği ya da cezaevinde olduğu süreye bakılmaz. On sekiz yaş öncesi işlemiş olduğu tüm suçlar, kesinleştikten sonra da açık cezaevinde infaz edilir. 1/5 oranlık cezasını eğitim evinde geçiren çocuk hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanmasının koşulu ise şartlı tahliyesine bir yıl kalmasıdır.
Denetimli Serbestlik İhlali
Denetimli serbestlikten yararlanan her hükümlü, iyi hâli göz önünde bulundurulmak sureti ile yararlanmıştır. Bunun için hükümlünün kurallara riayet etmesi önemlidir. Kurallara uygun davranmaması hâlinde infazı yanar. Hükümlü bu ihlal nedeni ile cezaevine alınır ve yeni infaz şekli oluşturulur. Denetimli serbestliğin ihlali ise farklı şekillerde olur.
Bunlar;
- Tahliye sonrası üç gün içerisinde başvurma şartı ihlali
- Denetimli serbestlik programına ısrarla uymamak
- Denetimli serbestlik yasasından yararlanmadan vazgeçilmesi
Bu şartlar arasında bulunan tahliye sonrası üç gün içerisinde başvuru ihlali; tahliye sonrası Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurarak tedbir amaçlı programa katılmamasıdır. Hükümlü tahliye olduktan sonra hemen ilgili müdürlüğe gitmeli ve bir programa kayıt olmalıdır. Bu kurala uymaması hâlinde cezaevine alınır.
Belirlenen programlar ise devam zorunluluğu olan programlardır. Programa uymama konusunda ısrar eden hükümlü için denetimli serbestlik ortadan kalkar. Yargıtay verdiği kararda imza atmayan ve görüşmeye gitmeyen kişilerin, bunu bir kez yapması hâlinde ihlal ettiğini kabul etmiştir.
Hükümlü tarafından denetimli serbestlik yasasında yararlanma hakkından feragat söz konusu olabilir. Denetimli serbestliğin ağır gelmesi durumunda talep hâlinde cezaevinde infaz olunmaya devam edilir.
Denetimli Serbestlik İhlalinin Sonuçları
Denetimli serbestlik, hükümlünün lehine yapılan uygulamalar arasındadır. Hükümlü ise tahliyesi sonrasında tamamen özgür değildir. Denetim süresini de iyi hâlli geçirmeli, tüm kurallara uymalıdır. Koşullu salıverme süresine kalan süreyi denetimli serbestlikle geçirmek yerine, kurallara uymayan hükümlüler bu süreye kadar olan kısmı cezaevinde geçirir.
Denetimli serbestlikten faydalandığı süreler ise cezaevinde kalacağı süreden mahsup edilir. Denetimli serbestlikten yararlandıktan sonra ihlal sonucu dosyası kapanan kişinin kaldığı sürenin mahsubu ile bu süreyi cezaevinde geçirmiş gibi hesaplanır. İmza ihlalleri, denetimli serbestlik kurallarını ihlal eden çoğu hükümlü tarafından yapılan ihlallerdir. İmzaların üst üste belirtilen zamanlarda atılmaması sonucu denetimli serbestlik için verilen karar iptal edilir.
Tahliye sonrası üç günlük süre müracaat süresidir. Müracaat süresinden sonra iki günlük ek süre bulunur. Bu ek sürede denetimli serbestlik programına katılmayan hükümlünün yararlanma hakkı ortadan kalkar. Denetimli serbestlik programlarına yönelik verilen cezalar arasında elektronik kelepçe uygulaması bulunur.
Hükümlü için belirlenen alanların dışına çıkmak yasaklanır, elektronik kelepçenin açılması, yasak alanlara girilmesi ihlali oluşturur. Bu hükümlüler için denetimli serbestlik kararı ortadan kaldırılarak cezaevine gönderilir.
Denetimli Serbestlikte Suç Niteliği
01.07.2016 tarihi sonrasında suçun işlenmesi ile bir yıl içim şartlı salıverme uygulamasına denilen denetimli serbestlik, bazı suçlara uygulanabilir. Bu suçlar mal varlığına yönelik olan; dolandırıcılık, hırsızlık, yağma suçu, güveni kötüye kullanma, karşılıksız yararlanma, nitelikli dolandırıcılık, suç eşyasının kabul edilmesi ve satın alınması gibi suçları kapsar. Hayata karşı işlenen suçlar; taksirle adam öldürme, taksirle yaralama, kasten adam öldürme, kasten yaralama gibi suçları kapsıyor.
Hürriyete ilişkin suçlar; şantaj, tehdit, kişilerin sükûnunu bozma, cebir, konut dokunulmazlığı, kişinin hürriyetinden yoksun bırakılması gibi suçları kapsıyor. Özel yaşamın gizliliği ihlali ve şerefe karşı işlenen suçlar; haberleşmenin gizliliği ihlali, hakaret suçu, kişisel verileri ele geçirme, konuşmaların dinlenmesi, yayılması, kayda alınması suçlarını kapsar. Kamu güvenine dayalı suçlar; suç üstlenme suçu, firar suçu, yalan tanıklık suçu, mühür fekki suçu, resmi evrakta sahtecilik suçu, imzanın kötüye kullanılması, yalan yemin suçu, delilleri gizleme suçu, suçun bildirilmemesi, ses, görüntü kaydı suçlarını kapsamaktadır.
Cinsel dokunulmazlık suçları; müstehcenlik suçu, reşit olmayanla cinsel birliktelik, cinsel saldırı, cinsel istismar, taciz suçlarını kapsar. Diğer suçlar arasında ise bilişim suçu, rüşvet suçu, görevi kötüye kullanma, bozma, bilişim sistemini engelleme suçu yer almaktadır. İrtikâp suçu, imar kirliliği suçu, ihaleye fesat karıştırma suçu, trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması, uyuşturucu ticareti, sahte fatura suçu, vergi kaçakçılığı gibi suçlar da denetimli serbestlik yasasından yararlanılabilen suçlar arasında yer alıyor.
Şartlı Tahliye ve Denetimli Serbestlik
Hükümlü tarafından işlenen suç için verilen cezanın bir bölümünü cezaevinde geçirdikten sonra yararlanabildiği şartlı tahliye ile denetimli serbestlikten yararlanılır. İyi hâlini cezaevinde göstermesi gereken hükümlüler sonrasında ise içinde bulundukları durumun olumlu yansıması ile değerlendirme raporu sonrası şartlı tahliye hakkına sahip olur.
01.07.2016 tarihi öncesi ve 01.07.2016 tarihi sonrası şeklinde yapılan ayrıma göre ne kadar denetimli serbestlik süresi geçireceği, şartlı tahliyeye kalan sürenin ne olması gerektiği hesaplanır. 5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 107. Madde’sine göre şartlı tahliye hükümleri belirtilmiştir. Buna göre; ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan hükümlüler, iyi hâl olması durumunda 30 yıl bilfiil cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliyeden yararlanır.
Müebbet cezaları için iyi hâl gözetilmek sureti ile bu süre yirmi dört yıl olarak belirlenmiştir. Siyasi ve örgütlü suçlarda, iyi hâlli olması gözetilerek ¾ oranında cezalarını cezaevinde geçirmek sureti ile şartlı tahliyeden yararlanılır. Aynı zamanda iyi hâl olarak süreli hapis yatan kişilerin 2/3 oranında cezaevinde kalmaları sonrası şartlı tahliye hükümleri geçerlidir.
Denetimli Serbestlik Kaç Yıl Oldu?
Yeni denetimli serbestlik yasasına göre 5274 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun Geçiçi 6. maddesinde belirtildiği gibi 30.03.2020 tarihinden itibaren denetimli serbestlik 3 yıl olarak uygulanacaktır.
Şartlı Tahliye Kararı Kim Tarafından Verilir?
Şartlı tahliye kararı mahkûmiyet hükmünü veren ceza mahkemesi tarafından verilmelidir. Mahkûmiyet hükmü veren mahkeme yargı çevresi haricinde cezaevinde olması durumunda, cezaevinin bulunduğu aynı derece mahkeme ile şartlı tahliye kararı verilir. Cezaevi idaresi tarafından verilen raporun uygun bulunması sonucu karar derhal verilir.
Bu kararın verilmesi için öncelikle denetimli serbestlik uygulaması programlarının tamamlanması ve koşulların iyi hâlli olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükümlü tarafından şartlı tahliyeye bir yıl süre kala denetimli serbestlik yasasının uygulanması ile şartlı tahliye kararı verilmez. Bunun nedeni de şartlı tahliyenin, denetimli serbestlik yükümlerinin tamamlanması sonrasında verilen karar olmasından kaynaklıdır.
Şartlı Tahliye Kararının Geri Alınması
Tahliye sonrası belirlenen denetim süresinde işlenen ve hapis cezası suçunu kapsayan kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde, şartlı tahliye hükümleri geri alınır. Suçun türü ve mahkemenin verdiği ceza türü hapis cezası olması gereken suçları kapsar. Hapis cezasının daha sonra adli para cezasına çevrilmesi ise şartlı tahliyenin geri alınması kararına gerek bırakmaz. Yargıtay’ın bu konudaki emsal kararı 1. Ceza Dairesi 2013/1575 kararıdır.
Daire Başkanlığı’nın Görevleri Nelerdir?
Denetimli serbestlik işleyişinin sağlıklı ilerlemesi adına bazı görevler bulunmaktadır. Şube müdürlüğü, koruma kurulu, büro gibi alanların prosedürlere uygun olarak çalışmasını sağlamaktır. Yeni projeler üretmek, hükümlünün topluma kazandırılması adına; kültürel, sivil toplum kuruluşları, bilimsel ve toplumsal kuruluşlarla ortaklaşa çalışmalar yürütmektedir. Gelecek yıla yönelik hazırlanan programların, raporların genel müdürlüğe sunulması gerekir.
Yıllık faaliyet raporlarının detaylı hazırlanmasının sağlanması önemlidir. İlçelere Şube Müdürlükleri kurulması adına genel müdürlüğe öneri sunulmaktadır. Şube, büro ve koruma kurulu gözlemlerini ve denetimini yapmak durumundadır. Eğitim faaliyetlerinde bulunmak adına; kamu yararına hizmet veren meslek kurumları, vakıflar ve gönüllü kuruluşlar ile iş birliği yapmalıdır.
Denetimli serbestlik süresi içerisinde topluma yönelik tehdit oluşturan hükümlüler için önleyici tedbirler almak önemlidir. Aile içi şiddete maruz kalan, uyuşturucu madde kullanan gençlere ve çocuklara daha titizlikle yaklaşılmasını sağlamak, tedavi, koruma yöntemleri geliştirmektir.
Görevi ile ilgili tüm bilgilerin titizlikle veri girişine eklenmesi, kayıt tutulması önemlidir. Yazı işleri biriminin özenle yürütülmesini sağlamalıdır. Sosyal yaşama adapte olmasına yönelik olarak geçen denetimli serbestlik sürecini, en faydalı şekilde atlatmak söz konusu durumda önemlidir.
Yazar : Anıl Can Soysüren