Cumhurbaşkanı’na karşı işlenen hakaret suçları için Türk Ceza Kanunu 299. Maddesi’nde özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı’na ve makamına yönelik yapılan hakaretin itibarı zedelemesi sonucunda, toplumu yönlendirici birtakım eylemlerin cezalandırılacağı belirlenmiştir.
Cumhurbaşkanı’na yönelik sıfat belirtilmesi, sözlü ve fiili hakaret unsurlarının ceza alması adına maddede düzenlemeye gidilmiştir. Düzenlemenin amacı Cumhurbaşkanı’nın şerefinin korunmasıdır. Bunun yanı sıra görevine ilişkin bir düzenleme değildir. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu uygulama yönünden hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Bunun nedeni düzenleme ile her eleştiri, bu kapsamda değerlendirildiği için, TCK 125. Maddesi’nde genel anlamda hakaret suçundan ayrı yapılan bir düzenleme hâline gelmiştir. Özel suç niteliği taşıması ise hukuka aykırılığı ortaya çıkarmaktadır. Adalet Bakanlığı tarafından verilen izin ile Cumhurbaşkanı’na yapılan hakaret suçu için kovuşturmaya gidilmesi mümkün kılınmıştır.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçunu Oluşturan Koşullar
Cumhurbaşkanı’na yönelik yapılan hakaret suçunun kapsamı, kişilere yönelik yapılan hakaret suçlarına ilişkin maddede değil, Devlet’e karşı işlenen suçlar kısmında düzenlenmiştir. Devlet Başkanı’nın korunması, makamına yönelik itibarın sarsılmaması hedeflenmiştir. Cumhurbaşkanı’na yönelik yapılan her türlü eylemin devlete yapıldığı kabul edilmiştir. Bu durumda da Devlet’in siyasi iktidarının korunması ihlal edilmiş sayılır.
Ceza olarak korumaya alınan aslında Devlet’in korunmasıdır. Suç işleyen kişiler, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu işleyenlerdir. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun işlenmiş sayılması için ant içme merasiminden sonra yapılmış bir suç olması gerekir. Seçim ile değil ant içerek görev başına gelen Cumhurbaşkanı, devleti temsil eder.
Genel Anlamda Hakaret Nedir?
Hakaret genel anlamda; kişiye yönelik sözlü, yazılı ya da fiili hareketler ile kişinin küçük düşürülmesi, toplum içerisinde aşağılanması ve bunun bilişim yolları ile yayılması anlamına gelir. Hakaret suçunun oluşması için kişinin yüzüne karşı olması zorunlu değildir. İletici yönelikte olması, kişinin farklı mecralardan öğrenmesi sonucunda da bu suç işlenmiş sayılır. Hakaret suçunda manevi koşullar gereğince; mağdura yönelik yapılması önemlidir.
Esas olarak siyasi, devlet adamı ya da Cumhurbaşkanı olması ayrımına ihtiyaç yoktur. İfade özgürlüğü gereği; kişilerin eleştirilerini, düşüncelerini özgürce belirtebilmesi en doğal hak olarak nitelendirilmelidir. Hakaret serbest fiile sahip bir suçtur. Dolayısıyla bu suç; resim, söz, nefret, yazı, fotomontaj, görsel, imalı şarkı, toplum içerisinde işaret ederek, iftira, küfür, müstehcen içeren sözler, düşmanlık, ayrımcılık gibi birçok yöntemle yapılabilir.
Bunları yaparken bilişim sistemleri, medya, basılı ya da yayın organları kullanılabilir. İfade özgürlüğü kişilere verilen en temel hak olup Anayasa’da kanunlar ışığında korunmuştur.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçu TCK 299. Maddesi
Suçu oluşturan unsurların içeriğinde; Cumhurbaşkanı’nın toplumsal statüsü, saygınlığı, toplumun duygularının zedelenmesine yönelik hakareti gösteren fiiller cezalandırılır. Bu hakaret kapsamının eleştirel olması ise cezalandırılmaması gereken durumlardır. Hakaret suçunun Cumhurbaşkanı’nın şerefine yönelik olması önemlidir. Basit olarak algılanabilecek bir düşüncenin beyanı Cumhurbaşkanı’na hakaret olarak nitelendirilmemelidir.
İfade özgürlüğüne ilişkin nedenlerin varlığı hâlinde bu suç ortadan kalkar. Aksi hâlde hukuk düzenine uygun bir sebebin olmaması, cezalandırılması gereken bir suçtur. İfade özgürlüğünün kapsamı farklılık gösterir. Özellikle küçük duruma düşüren, alaycı, saygınlığı gideren her türlü eylem sebebi ile yapılan eylemler Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu olarak değerlendirilir. Tanınmış ve tüm toplumun hakkında kolaylıkla eleştiri yapabileceği kişilerin, genel anlamda daha fazla eleştiri alması muhtemel olarak karşılanmaktadır.
Bu görevde yer alan siyasiler de dâhil olmak üzere eleştiriye katlanılmak zorundadır. Eleştirinin boyutunda hakaret olması ise bu zorunluluğu ortadan kaldırmaktadır. Hiçbir birey hakarete boyun eğmek durumunda değildir. Dengede olması gereken bu durum hâkim tarafından değerlendirilmeli ve bireyin şerefine yönelik olmamalıdır. Kaba sövme olarak adlandırılan fiiller ise eleştiri değildir. Bu konuda Yargıtay 16. Ceza Dairesi Karar: 2017/4807 dosyasında detaylar mevcuttur.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçu İçin Verilen Cezalar Nedir?
Herkesin merak ettiği ve tam olarak düzenleme hakkında bilgi sahibi olunmadığı için suçların işlenmeye devam ettiği Cumhurbaşkanı’na hakaret cezası oranlarını belirtelim. Sosyal medya üzerinden sıklıkla gerçekleşen hakaret suçlarının oldukça fazla olması bu konuda bilgi sahibi olmayı gerektiriyor. Türk Ceza Kanunu 299. Maddesi’nde belirtilen düzenleme gereği, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu işleyen fail hakkında 1 ile 4 yıl arası hapis cezası yaptırımı vardır. Suçun aleni olarak işlenmesi hâlinde ise bu ceza 1/6 oranında artırılarak verilir. Kovuşturmanın yapılması için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmalıdır. Cumhurbaşkanına hakaret para cezası olarak da işlenebilir.
Cumhurbaşkanı’na Karşı Hakaret Suçunun Aleni Olması
Cumhurbaşkanı’na hakaret kanununun işlenmesi için suçun toplumun görebileceği, duyabileceği ya da paylaşılabileceği şekilde işlenmiş olması, suçun aleni işlendiğini göstermektedir. Bunun için sosyal medyada yapılan paylaşımlar, yorumlar, bir grupta ya da toplulukta yayılmasının sağlanması aleni olarak hakaret edildiği anlamına gelir. Ceza oranı olan 1 ile 4 yıl arası hapis cezası ise bu şekilde 1/6 oranında artırılarak verilir. Aleni işlenen suçlarda sadece birkaç kişinin bulunması dikkate alınmaz. Bu durumda gören, duyan ya da paylaşan kişilerin önünün alınamayacak kadar çok olması hâlinde oluşur. Kamuya açık olan her alanda işlenen suç aleni bir suçtur.
Cumhurbaşkanı’nın Yokluğunda İşlenen Hakaret Suçu
Öncelikle genel anlamda hakaret suçunun gıyabında olarak nitelendirilmesi için olması gereken şartlardan bahsedelim. Bir kişinin gıyabında yapılan hakaret suçlarının Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesi gereğince üç kişi tarafından bilinmesi gerekmektedir. Üç kişinin içerisinde ise fiili uygulayan kişi bu sayıya dahil edilmez. Bu kişilerin farklı yerlerde ya da aynı yerlerde öğrenmesi kabul edilir. Cumhurbaşkanı’na yokluğunda hakaret etmek için genel hakaret suçu koşullarından farklı olarak, tek kişinin bilmesi yeterli görülmüştür. Bu suçun nerede ve nasıl duyulduğunun ise önemi yoktur.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçunun Şikâyet Süresi
Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu nedeni ile oluşan suçlar şikâyete tabi suçlardan çıkarılmıştır. 8 yıllık zaman aşımı süresinde, savcılığa bildirilerek resen soruşturma başlatılır. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kovuşturma aşamasına geçilmesi için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınır ve kovuşturma aşamasına geçilir. Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı tarafından bildirilen uzlaştırma hükümleri kapsamına dâhil olmayan suçlar kategorisinde olduğundan, uzlaşmaya tabi değildir.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçunda HAGB, Adli Para Cezası ve Cezanın Ertelenmesi Kararı
Cumhurbaşkanı’na yönelik işlenen hakaret suçu için kovuşturma aşamasında Asliye Ceza Hâkimi tarafından verilen kararda, sanığın iyi hâli göz önünde bulundurulur. Daha önce işlemiş olduğu suçlara bakılarak hapis cezası için HAGB kararı verilebilir. 5 yıllık süreç içerisinde suç işlenmemesi hâlinde ceza ortadan kalkar. Aksi hâlde cezanın infazı gerçekleştirilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanığın lehine olan bir karardır.
Cumhurbaşkanı’na hakaretten verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkün olabilir. Hapis kararı ile birlikte verilebildiği gibi tek başına da sanığın durumu gözetilerek verilebilir. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ise suçun işleniş biçimine bağlıdır. Cezanın ertelenmesi kararında ise Cumhurbaşkanı’na hakaret etmesine karşılık verilen cezada yer alan hapis cezası ertelenebilir. İnfazdan şartlı olarak vazgeçilebilir.
Yargıtay Kararlarına Göre Hangi Fiil ve Söylemler Cumhurbaşkanı’na Hakaret Kabul Edilmiştir?
Düzenlemenin oluşturulmasından sonra düzenleme hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerce, bilinçsizce devam eden söylemlere yönelik açılan davalarda farklı kararlar alınmıştır. Bu kararlara göre itiraz noktasında Yargıtay’dan son söz gelmiştir. Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret suçunda Yargıtay kararları; hırsız, katil ve yezit kelimeleri slogan, hakaret kasıtlı, küçük düşürücü olarak hakaret suçu sayılmıştır.
Cumhurbaşkanı’na Yönelik Zincirleme Hakaret Suçu
Cumhurbaşkanı’na yönelik bir zincirleme suçun varlığı için öncelikle farklı zamanlarda, farklı ya da aynı mecra üzerinden yapılan hakaret unsurlarının olması gerekmektedir. Aksine bir durum olan aynı günde yapılmış hakaret sözleri zincirleme suç kapsamında değerlendirilmemelidir. Yargıtay tarafından 16. Ceza Dairesi 2016/3475 karar numarasına ait dosyada verilen kararda, zincirleme suçun varlığını aynı gün içerisinde yapılan eylemlerin oluşturmadığı belirtilmiştir. Bu tip suçlar alt sınır olarak verilen cezai yaptırıma tabidir.
Sosyal Medya Üzerinden Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçu
Sosyal medyanın oldukça geniş bir kullanıcı kitlesine sahip olması, yapılan paylaşımların, postlara yapılan yorumların kısa sürede yayılması, hakaret suçunun önüne geçilemez bir hâle gelmesine sebep olmaktadır. Teknolojinin gelişmesi, birbirinden farklı hesaplar üzerinden kişilerin takip ve tespit edildiği, bu noktada ölçüyü kaçıran abartılı, aşağılayıcı hakaretler suç kapsamında değerlendirilir.
Cumhurbaşkanı’nın Görevine Yönelik Eleştiriler Suç Değildir
Cumhurbaşkanı’nın görevine ilişkin olan bazı eleştiriler ve benzetmeler Yargıtay tarafından müspet suç olarak değerlendirilmektedir. Bu suçların ağır nitelikli olmadığı, tehevvürden söylenen sözler olması nedeniyle hakaret içermediği kanısına varılmıştır. Bu tip suçların yasal dayanağının olmaması, ifade özgürlüğü gibi bir nedene bağlı yapılmış olması hakaret suçunu ortadan kaldırır.
Kovuşturma Adına İzin Alınmaz ise Ne Olur?
Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasının savcılık tarafından resen açılması üzerine gerekli incelemeler başlatılır. Bunun dışında kovuşturma adına izin almak için Adalet Bakanlığı’na başvurulur. Bir hakaret suçunun zincirleme olması için iki ya da daha fazla suçun oluşması önemlidir. Bir soruşturma için kovuşturma izni verilmiş, diğer suç için verilmemişse o hâlde bu durum zincirleme suç olarak nitelendirilemez. Kovuşturma izninin zincirleme suçlarda önemli bir yeri vardır.
Yazılı Basın ve Medya Aracılığı ile Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçu
Gazetelerde yer alan köşe yazarları, dergi yazarları ya da internet yolu ile yazı paylaşan blog yazarları fikirlerini beyan etmekte özgürdür. Bu ifade özgürlüğü belirli kıstaslara sahiptir. Yazılarda işaret göstermek, halkı galeyana getirmek, toplumun değer yargılarına karşı nefret söylemlerinde bulunmak hakaret suçunu oluşturur.
Bu konuda iktidara yönelik konuşmak hakaret kasıtlı söylemde ve imalarda bulunmak da hakaret suçunu oluşturur. Yazarların bilgilerini sunarken gazetecilik ve basın özgürlüğü kapsamını makul düzeyde değerlendirmesi gerekmektedir. Beyan ettiği fikirler güncel yaşam, bakış açısı ya da kendi düşüncesi ise nefret söylemi ve ayrımcılık olmaması kaydı ile hakaret suçunu oluşturmaz. Aksine kamuoyuna yararı bulunur ve yaptırım uygulanmaz.
Yazı içerisinde gereksiz fikirler ve Cumhurbaşkanı’nın şerefine yönelik hakaret, kısaltma, anlamı küfre giden içerikler yazmak zorunlu olmadığı gibi kamuoyuna yararı da yoktur. Dolayısıyla bu gibi eylemler Cumhurbaşkanı hakkında küçük düşürücü sözler olmasından kaynaklı hakaret suçu kabul edilmiştir.
Emekli Bir Cumhurbaşkanı’na Hakaret
TCK 299. maddesi gereğince Cumhurbaşkanı’na hakaretin başlaması için hakaret suçunun işlendiği tarihte, Cumhurbaşkanı’nın görevde olması önemlidir. Eski dönem Cumhurbaşkanı’na yönelik olarak edilen hakaret suçlarının tarihi şayet Cumhurbaşkanı’nın görev süresi bittikten sonra oluştu ise o hâlde suç teşkil etmez.
İşlenen suç tarihinde Cumhurbaşkanı görevde ve dava zamanında görevde değil ise Türk Ceza Kanunu’nun 299. Maddesi değil 125. ve 130. Maddesi devreye girecek ve hakaret suçunu oluşturacaktır. 125/1. Maddesi’nde yer alan suçun şekli, 125/3. Madde’de nitelikli hâli düzenlenmiş bulunmaktadır.
131/1. Maddesi’nde ise kamu görevi nedeniyle hakaret haricinde olan suçların şikâyete bağlı olduğu belirlenmiştir.
TCK 125/3-a maddesi gereği eski Cumhurbaşkanı’na karşı yapılan hakaretler, kamu görevine yönelik düşmanlık, görevini yapmaya çalışan kamu görevlisinin görevi hakkında kötü sözler söylemek hakaret suçudur. TCK 299. Maddesi Cumhurbaşkanı’na yönelik iken, diğer koşullar görev itibari ile işlenen hakaret suçunu oluşturur.
Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçu Verileri
2019 yılında Adalet Bakanlığı Adalet İstatistikleri’ne göre yapılan incelemelerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik oluşturulan Türk Ceza Kanunu 299. Madde gereği hakaret suçu ayrı olarak düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun devlete yapılan suçlar kapsamında değerlendirilmesi ile ağır cezai yaptırımlar olmasına karar verilmiştir.
Yargılanan kişi sayısı ise oldukça artmıştır. 2018 yılında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlaması ile 5.233 kişi yargılanmıştır. 2019 yılında ise 12.298 olarak iki katına ulaşmıştır. 2019 yılında açılan soruşturma sayıları ise verilere 36.066 kişi olarak kaydedilmiştir. Cumhurbaşkanlığı dönemi süresince Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçu daha fazla artarak 29.704 rakamına ulaşmıştır.
Cezaların caydırıcı olmaya başlamasına rağmen, hakaret suçunun bu denli artış göstermesi ise merak konusu olmuştur. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu gerekçesi ile yargılanan 9.500 sanık arasından 1/3 kişi için hapis cezası verilmiştir. Yıllara göre mahkûm edilen kişi sayısı; 2014 yılında 40 kişi, 2015 yılında 238 kişi, 2016 yılında 884 kişi, 2017 yılında 2.099 kişi, 2018 yılında 2.462 kişi, 2019 yılında 3.831 kişi olarak kayıtlara geçmiştir. Toplumda yaşanan bu artışın nedeninin, Cumhurbaşkanı’na özel çıkarılan bir karar olması dikkatleri çekiyor.
Geçmiş yıllara bakıldığında ise bu sayı yılda 44 kişi iken ceza sonrası her yıl ciddi oranda artış görülmüştür. Kişilerin ifade özgürlüğüne karşı gelindiği belirtilirken, hakaret suçu kapsamından ayrı tutulması hukuka aykırı bulunmaktadır. Eski dönemden bu zamana kadar tüm Cumhurbaşkanları’na yapılan bu tür fiiller hakaret suçu kapsamında gerçekleşirdi. Günümüzde de bu veriler artış göstermeye devam ediyor.
Bunun en büyük nedeni ise ilerleyen teknoloji ile kullanıcı sayısının, sosyal medya hesaplarının her geçen dönem daha aktif kullanılmasıdır. Yeni hazırlanan infaz paketi arasında bulunan Cumhurbaşkanı’na hakaret kapsamı içerisine hapis cezası alan kişiler girmiyor. Birden fazla suçtan ceza alan ve indirim yapılacak olan sanıkların ise indirimden yararlanmaları hâlinde Cumhurbaşkanı’na hakaret cezası düşülerek tahliye edilebilecek.
Yazar : Anıl Can Soysüren