İstanbul, Türkiye

Vergi Hukuku Avukatı

Vergi, geliri olan herkesi ilgilendiren bir konu olduğu için, vergi hukukunun iyi bilinmesi de bu konudaki uyuşmazlıkların çözümünde önemli yer tutmaktadır.

Vergi Hukuku Nedir?

Vergi ödevinin niteliğine, vergi borcunun doğması ve ortadan kalkmasına ilişkin maddî ve şekli hukuk kuralları bütününe vergi hukuku denmektedir. Vergi hukuku, vergi yükümlülüklerini inceleyen hukuk birimi olarak ifade edilmektedir. Vergi hukukunda, hem devletin vatandaş üzerindeki hakları, hem de vatandaşların sahip olduğu haklar ele alınmaktadır.

Vergi hukukunun konuları arasında şunlar bulunmaktadır;

  • Vergi yasalarının uygulanması
  • Devletin vergilendirme yetki alanları
  • Vatandaşların vergi ödevleri
  • Vergilendirme işlemleri
  • Tahakkuk ve tahsil

Devlet kamunun ihtiyacı olan hizmetleri yerine getirmek için, toplamış olduğu vergileri kullanmaktadır. Böylece devlet ile vatandaşlar arasında, zorunlu olarak kurulan bir vergi ilişkisi bulunmaktadır. Bu ilişkinin düzenlenmesini vergi hukuku sağlamaktadır.

Kimler Vergi Vermelidir?

İkametgahı Türkiye’de olan kişiler ile bir yıl içinde Türkiye’de altı ay sürekli oturanlar tam vergi mükellefleridir. Bu koşulları sağlayan ve gelir sahibi olan herkesin vergi ödemesi gerekmektedir.

Vergi Hukukunun Esas Kaynakları Nelerdir?

Vergi hukukunun hukuki niteliklerine göre kaynakları, bağlayıcı (asli) ve bağlayıcı olmayan (ikincil, tali) kaynaklar olarak ikiye ayrılmaktadır. 

Vergi hukukunun asli kaynakları şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Anayasa
  • Kanun
  • Uluslararası vergi anlaşmaları
  • Kanun hükmünde kararname
  • Bakanlar kurulu kararları (kararname)
  • Diğer düzenleyici işlemler (tüzük, yönetmelik ve bakanlık kararları)
  • Anayasa mahkemesi kararları
  • İçtihadı birleştirme kararları
  • Maliye Bakanlığı’nın bağlayıcı nitelikteki tebliğleri

Vergi hukukunun bağlayıcı olmayan (ikincil, tali) kaynakları ise şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Yargı kararları
  • Açıklayıcı genel tebliğler
  • Genelgeler
  • Özelgeler
  • Sirküler
  • Bilimsel görüş (doktrin)
  • Örf ve adet

Vergi hukuku bu kapsamda, kuralları koyan kaynaklara göre ise yasama, yürütme, yargı organlarından doğan kaynaklar ile diğer kaynaklar olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır.

Vergi Ödenmezse Ne Olur?

Devlet vergi toplayarak kamu hizmeti yaptığından, mükellef olan herkesin belirlenen oranlarda vergi ödemesi gerekmektedir. Vergilerin ödenme süreç ve tarihleri devlet tarafından belirlenir ve yayınlanır. 

Bu sürenin son gününe kadar vergi ödemeleri faizsiz olarak yapılabilmektedir. Vergilerin zamanında ödenmemesi durumunda ise öncelikle vergi borcunun ödenmesi için mükellefe yazılı bildirim yapılmaktadır. Mükellefin vergisini geç ödemesi durumunda, geciken süre için belirlenen yasal faiz oranlarında, gecikme faizi uygulanır.

Vergi borcu olan kişiye gönderilen bildirimde bulunan süre içinde, ödeme yapılmaz ise haciz işlemi başlatılmaktadır. Yasaya göre vergi borcunun ödenmemesi, kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olamamaktadır. Bu nedenle de vergi borcu için hapis uygulaması yapılmaz. Vergi borçlarından kaynaklanan sorunlar için dava açılabilir. Özellikle şirket ve kurumların vergi borç oranları çok daha yüksek olmaktadır. Bu nedenle de vergi avukatı İstanbul aramalarında özellikle vergi hukukunda uzmanlaşmış kişiler tercih edilmelidir.

Vergi borçlarının belirli bir meblağdan yüksek olması durumunda, belirlenen faiz oranları ile taksitlendirmek de mümkün olmaktadır. Bu işlemlerin yapılması için vergi hukuku avukatı ile çalışmak, karşı tarafın avukatları ile daha iyi anlaşma imkânı sağlamaktadır.

Vergi Hataları Nasıl Düzeltilir?

Vergi hataları resen ve mükellefin talebi üzerine olmak üzere, iki yöntemle düzeltilebilmektedir. Resen düzeltme işlemi, vergi dairesi müdürlerinin kararı ile vergi daireleri tarafından yapılmaktadır. Burada önemli olan, hatanın tereddüde imkân vermeyecek kadar açık olması gerekmektedir. 

Söz konusu hata düzeltmesi, vergi mükellefinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilmektedir. İkinci yöntem ise mükellefin talebi üzerine gerçekleşmektedir. Vergi mükellefi, tespit ettiği vergi hatasının lehine düzeltilmesi için, vergi dairesine dilekçe ile başvurabilir. Talep vergi dairesi tarafından uygun bulunursa, inceleme yapılır ve hata tespit edilirse düzeltilerek yazı ile mükellefe bildirilir. Hata tespit edilmezse de aynı şekilde durum yazı ile bildirilir.

Vergi Mahkemesi Görevleri Nelerdir?

İdarenin vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin iptal ve tam yargı davalarına bakmakla görevli idari mahkemesi, vergi mahkemesidir. 

Vergi mahkemesinin görevleri, kanunda şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar,
  • Yukarıdaki konularda 6183 sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanunun uygulanmasına ilişkin davalar,
  • Diğer kanunlarla vergi mahkemesine verilen işler.

Vergi mahkemesi şu şartlar oluştuğunda, idari uyuşmazlıklara da bakmaktadır;

  • İdari davanın konusu, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlerle bunların zam ve cezalarına ilişkin olması
  • Bu mali yükümler, genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait olmalı; yani, bu bütçe ve idarelerin giderlerinin karşılığı niteliğinde bulunması

Vergi mahkemelerinin baktığı vergi davaları genellikle, tam yargı davası ve iptal davasıdır.

Vergi Hukuku Davaları Neleri Kapsar?

Vergi hukuku davaları, idarenin vergilendirme ile gerçekleştirdiği tüm eylem ve işlemleri kapsamaktadır. Bu kapsamda açılan tam yargı davaları hakkın iadesi ve tazminat davalarıdır ve sadece davacıya özgün karar verilmektedir. İptal davalarında verilen karar ise, bu konuda açılacak davalar için emsal niteliğini taşımaktadır.

Vergi Davalarının Durdurulması Nasıl Olur?

Vergi mahkemelerinde görülen idari işlemlerin iptali için davalarda en önemli husus yürütmenin durdurulmasıdır. Bu kararın alınması için, iptal davasının sonuçları beklenmeyeceğinden, mükellefin oluşabilecek zararları da önlenmektedir. Bu kararın verilebilmesi için öncelikle idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekmektedir. Diğer bir şart ise, idari işlemin uygulanması hâlinde, giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğmasıdır. İptal talebi ile açılan vergi davaları, otomatik olarak idari işlemin durmasını sağlamadığından, dilekçeye yürütmenin durdurulması talebi mutlaka eklenmelidir.

Vergi Davası Kararına Karşı İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır?

Vergi davası kararına karşı, istinaf başvurusu yapılabilmektedir. 

Bunun için şu şartların bulunması gerekmektedir;

  • İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda, istinaf yoluna başvuru yapılamamaktadır
  • Vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı, mahkemenin bulunduğu yerdeki bölge idare mahkemesine karar tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvuru yapılabilir. Konusu 5 bin TL’yi geçmeyen tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davalarının kararları için istinaf yolu kapalıdır.
  • İstinaf başvurusunun kabulü veya reddi bölge mahkemesinin yaptığı inceleme sonunda verdiği karara bağlı olmaktadır.

İstinaf mahkemesinin verdiği kararlar ise bazı şartlar oluşursa Danıştay’a temyiz edilebilir. Bunlar; düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları ile konusu 100 bin TL’yi aşan tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalardır.

İstinaf ve temyiz sürecinden istenilen doğrultuda bir kararın çıkmasında, avukatın önemi olmaktadır. Bunun için, vergi avukatı İstanbul aramalarında, bu davalar üzerinde çalışmış kişilerin tercih edilmesi daha yararlı olmaktadır.

Vergi Hukuku Avukatı Ne Yapar?

Vergi hukukunda, hassas bir inceleme gerektiren ve hukuki alt yapı gerektiren davalar açılmaktadır. Bu nedenle de tecrübeli bir vergi hukuku avukatı, davanın seyrini istenen şekilde değiştirebilmektedir. 

Vergi hukuku avukatlarının verdiği hizmetlerden bazıları, şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Vergi yapılandırma süreçleri için başvuru yapmak ve takibini sağlamak
  • Vergilerle ilgili uyuşmazlıkların çözümü için gerekli başvuruların yapılması ve gerekiyorsa davaların açılması ile bu davaların takip edilmesi
  • İstinaf ve temyiz ile ilgili gerekli işlemlerde destek sağlamak
  • Vergi hatalarının düzeltilmesi için, gerekli hesaplamaların yapılması ve müracaat dilekçelerinin hazırlanması

Bunların yanında vergi hukuk avukatı, firma ve şirketlere vergi ile ilgili bilgilendirmeler yapabilir ve danışmanlık hizmeti verebilir.

Türkiye’deki Vergi Çeşitleri Nelerdir?

Türkiye’deki vergi sisteminde yaygın olan yedi adet vergi çeşidi, bulunmaktadır. 

Bunlar kanunda şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Gelir vergisi: Gerçek şahısların yıllık gelirleri, gelir vergisine tabidir. Bir takvim yılında elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirme yapılır. Gelir vergisi; ticari ve zirai kazançlar, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları, serbest meslek gelirleri, ücretler ile diğer gelirlerden oluşmaktadır.
  • Kurumlar vergisi: Kurum ve kuruluşları kapsayan vergilerdir. Kurumlar vergisine; kamu kuruluşları, kooperatifler, sermaye şirketleri, iş ortaklıklarından elde edilen kazançlar ve dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler tabidir.
  • Katma değer vergisi (KDV): Harcamalardan alınan KDV, ülkemizde en yaygın olan vergidir. KDV, ürünün üretilmesinden tüketilmesine kadar tüm süreçlerde geçerli olmaktadır. Türkiye’deki tüm ürünler, katma değer vergisinin kapsamına girmektedir.
  • Özel tüketim vergisi (ÖTV): Özel tüketim vergisi kanununa göre, bu kapsama giren mal ve hizmetler belirlenmiştir. 
  • Motorlu taşıtlar vergisi (MTV): Trafiğe kayıtlı olan araçlardan, ocak ve temmuz aylarında olmak üzere, iki taksitle alınmaktadır.
  • Damga vergisi: Devlet tarafından, yapılan her türlü sözleşme ve yazılı anlaşma için tahsil edilir.
  • Emlak vergisi: Ülke sınırlarında bulunan her türlü taşınmazdan (bina ve arsa) alınan vergidir.

Bu vergilerin dışında, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı listede, iki yüzden fazla vergi çeşidi bulunmaktadır.

Mükelleflere Dava Açma Hakkı Hangi Durumlarda Doğmaktadır?

Vergi mükelleflerinin vergi davalarını açmaları için bazı şartların olması gerekmektedir. 

Bu şartlardan bazıları şunlardır;

  • İlave bir verginin tarh edilmiş olması durumunda
  • Ceza kesilmiş ve muhataba tebliğ edilmiş olması durumunda
  • Vergi hatasının şikâyet yoluyla düzeltilmesi başvurusunun reddi durumunda
  • Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi durumunda
  • Uzlaşma komisyonlarının uzlaşma talebini yetkisizlik ve süre aşımı nedeni ile reddetmeleri durumunda
  • Takdir komisyonlarının bazı kararlarına karşı
  • Tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı
  • İhtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemlerine karşı

Bu hususların yanı sıra, teminat isteme yazısına karşı da mükellefin dava açma hakkı bulunmaktadır.

Vergi Mahkemeleri Kimlerden Oluşur?

Davalara göre değişiklik göstermekle beraber, vergi mahkemeleri bir başkandan ve yeterli miktarda üyeden oluşmaktadır. Bazı davalar ise özelliğine göre tek hâkimle de görülebilmektedir.

Vergi hukukunun yanı sıra ceza hukuku ve icra ve iflas hukuku sayfalarına göz atabilirsiniz.

 

Yazıyı Paylaş

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudu

Vergi İncelemesi Nedir?
20 Ocak 2022

Vergi usul kanununda düzenlenmiş olan vergi incelemesi, bu kanun çerçevesinde yapılan vergi denetim türüdür. Vergi usul kanununa göre, vergi incelemesinin üç temel maksadı vardır. Bunlar şu şekilde sıralanmıştır; Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin, doğruluklarının araştırılması. Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin tespit edilmesi. Vergi kaçak ve kayıplarının tespit edilerek ortadan kaldırmak. Türkiye’de beyan esasına dayanan vergi türlerini daha çok olması nedeni ile vergilendirmeler de bu esaslara...

Devamını Oku
Müşteki Sanık Nedir? Sanık Hakları Nelerdir?
20 Ocak 2022

Müşteki sanık, oluşan herhangi bir suçtan dolayı mahkemeye çıkarılan kişinin kendisinin de şikâyet oluşturma talebinde olması durumudur. Müşteki sanık sıfatına sahip olabilmesi için hakkında dava açılan kişinin, mağdur durumda olduğunu gösterebilmek adına bu durumu geçerli sebeplerle kanıtlaması gerekir.   Örneğin, mevcutta olan davanın bir yaralama davası olduğunu düşünelim. Davacı kişi sanık tarafından darp edildiğini söyleyip sanık hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Mahkeme heyeti tarafından yargılanan sanık,...

Devamını Oku
Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi
20 Ocak 2022

Birçok şirket veya firma, ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile gerekli olan malları satın almayıp, kiralama yoluna gidiyorlar. Söz konusu kiralama işlemlerini ise, finansal kiralama sözleşmesi vasıtası ile gerçekleştiriyorlar. Finansal kiralama ile ilgili çıkarılan kanunlar, söz konusu işlemler için gerekli olan usul ve esasları belirterek, hem kiralayanın hem de kiraya verenin haklarının korunmasını sağlıyor. Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir? Bir aracın (yatırım malı maksadı ile kullanılan) belirli bir...

Devamını Oku
Call Now Button
Mesajlaşmaya Başla!
Whatsapp Danışma Hattı
Merhaba!
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?