Anayasamıza göre herkesin eşit ve kaliteli bir sağlık hizmeti alma hakkı bulunmaktadır. Bu aynı zamanda bir insan hakkıdır. Sağlık hizmetine ihtiyaç duyan kişiler ile bu hizmeti veren kurum ve kuruluşlar arasında çeşitli sorunlar olmakta, hatta bu sorunlar hastanın tedavi olamamasına bile neden olabilmektedir. Bazı durumlarda ise eksik veya yanlış tedavi uygulamaları nedeni ile sakatlıklara veya ölümlere bile yol açılabilmektedir. Bu durumlarda hasta hakları iyi bilinmediğinden, birçok kişi haklarından mağdur edilmektedir.
Bazen de doktor hakları bilinmediğinden, sağlık hizmeti veren doktorlar istenmeyen durumlarla karşılaşmaktadır. Tüm bu hususlar, sağlık hukukunun iyi bilinmesi ile çözüme kavuşabilmektedir.
Sağlık Hukuku Nedir?
Sağlık hizmeti alacak olan kişilerle (hasta), sağlık hizmeti verenler (kişi, kurum ve kuruluşlar) arasındaki ilişkilerin düzenlendiği hukuk dalına, sağlık hukuku denmektedir. Sağlık hukukunda hizmet verenler arasında devlet de bulunmaktadır.
Ayrıca, sağlık hizmeti verenler ile devlet arasındaki düzenlemeler de sağlık hukuku içine girmektedir. Sağlık hukukunun düzenlemelerinin temelinde anayasa bulunmaktadır. Sağlık hukukunda, sağlık hizmeti verenlerle, sağlık hizmetini alan kişilerin aralarında meydana gelen uyuşmazlıkların çözülmesi konularında da düzenlemeler getirilmiştir.
Bu uyuşmazlıklar sonucunda, çok sayıda dava açılmaktadır. Gerek dava açılması gerekse açılan davalara karşı savunulması esnasında hukuki bir desteğin bulunması önem arz etmektedir. Bu maksatla, sağlık avukatı İstanbul başlıklı aramalarda bu davalar konusunda uzmanlaşmış avukatların tercih edilmesi gerekmektedir.
Sağlık Hukuku Kapsamı Nedir?
Sağlık hukukunun kapsamı oldukça geniştir. Kapsamının içine verilen sağlık hizmeti (kalitesi ve veriliş şekli), aile sağlığı, toplum sağlığı ve kamu sağlığı gibi birçok konu girmektedir. Sağlık hukuku ayrıca, sağlık idaresi hukuku, tıp hukuku ve konularını da bünyesinde bulundurmaktadır. Bu kadar geniş bir kapsama sahip olmasından dolayı, sağlık konularında oluşan sorunlarda, mevzuatlara hâkim olan sağlık avukatı seçilmesi gerekmektedir.
Sağlık Hukukunda Ceza Davaları
Sağlık hukukunda açılacak ceza davaları, hatalı tıbbi müdahale ve yanlış tedavilerden kaynaklanmaktadır ve bu davalar malpraktis davası olarak adlandırılmaktadır. Kamu sağlının tehlikeye sokulması başlığındaki davalar da, ceza davaları arasında sayılmaktadır. Yeni çıkan yasalar doğrultusunda, sağlık hizmeti veren kişilere uygulanan şiddet olayları da ceza davaları kapsamında bulunmaktadır. Bu davaların hapis cezasının yanında tazminat ödenmesi sonuçları da bulunmaktadır.
Malpraktis Dava Nedir? Süreç Nasıl İlerler?
Hastanın, doktor veya sağlık kuruluşlarının eksik bakım hizmeti ya da hatalı tedavi uygulamasından dolayı zarar görmesi sonucu açılan davaya, malpraktis davası denmektedir.
Malpraktis davasının açılması için şu nedenler aranmaktadır;
- Bilgisizlik ve ilgisizlik
- Sebebi ne olursa olsun yapılan yanlış tıbbi müdahale
- Deneyimsizlik
- Eksik bakım hizmetleri
Malpraktis ile açılan sağlık davaları, teşhis veya tedavi aşamalarını kapsamaktadır. Bu davalarda kurum ve kuruluşların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine de bakılmaktadır. Bu konuda eksiklik görülürse, hekim kadar sağlık organizasyonu da sorumlu tutulmaktadır.
Bu davalarda hâkimler ayrıca, hekimlerin hastalarına konsültasyon yapmamalarından veya ileri müdahale için hastanın rahatsızlığının stabil hâle getirilmemesinden dolayı da tazminata karar verebilmektedir.
Sağlık kuruluşunun sorumlu tutulduğu durumlardan bazıları ise, şu şekilde sıralanmaktadır;
- Hatalı kan grubu testi
- Müdahalelerde kullanılan ekipman ve cihazların arızalı olması
- Kontrol eksikliğinden, ruh hastasının intihar etmesi
- Gerekli yangın tedbirlerinin alınmaması
- Hastalığın, yetersiz ısıtma veya soğutma sistemlerinden dolayı ağırlaşması
- Hastalara verilen yiyeceklerin bozuk olması nedeni ile oluşan zehirlenmeler
Sağlık kuruluşlarının, sağlık hukukundan dolayı dava konusu olmaması için, sağlık hukuku danışmanlığı hizmeti alması faydalı olmaktadır.
Tıbbi malpraktis nedeni ile açılacak davalara bakmakla şu mahkemeler görevlendirilmiştir;
- Bağımsız doktorlar ve özel sağlık kuruluşları için davalar, tüketici mahkemelerinde açılmaktadır.
- Aile sağlığı merkezleri, devlet ve vakıf üniversiteleri ile devlet hastaneleri için davalar, idare mahkemelerinde açılmaktadır.
- Doktorun sigorta şirketi için davalar ise, ticaret mahkemelerinde açılmaktadır.
Malpraktis davaları açılmadan önce, hatalı veya eksik tedaviden dolayı, uygulamanın yapıldığı idareden maddi ve manevi tazminat talep edilmelidir. Bu talebin reddedilmesinden itibaren, en geç altmış gün içinde davanın açılması gerekmektedir. Bu kapsamda hastane ve doktor hakkında dava açmak için belirlenen zaman aşımı süresi ise beş yıl olarak belirlenmiştir.
Dava sonucunda, doktorun malpraktis suçu işlediğine kanaat getirilirse, taksirle adam yaralama veya taksirle adam öldürme suçlarından yargılama yapılarak ceza verilmektedir. Malpraktis davalarının açılması veya açılan davalarda davalı olması durumlarında, hukuki danışmanlık alınması gerekli olmaktadır. Bu nedenle yapılan sağlık avukatı İstanbul aramalarında, bu davalar üzerinde deneyimli avukatlar seçilmelidir.
Hekim Özen Yükümlülüğü
Hekimlerin hastalara karşı yükümlü olduğu bazı hususlar bulunmaktadır ve buna hekim özen yükümlülüğü denilmektedir. Bu yükümlülük, hastalığın doğru tespiti ve uygun tedbirlerin uygulanması ile başlamaktadır. Daha sonra ise teşhis ve tedavi ile ilgili hastanın eksiksiz ve doğru bilgilendirilmesi ile devam etmektedir.
Özellikle malpraktis davalarında hakimler, hekim özen yükümlülüğü ile ilgili kuralların uygulanıp uygulanmadığına bakmaktadırlar.
Sağlık Davası Açılan Durumlar
Yaygın olarak tedavinin gerçekleştiği idare veya tedaviyi yapan doktorlar hakkında sağlık davaları açılmaktadır. Bu davalar genellikle maddi tazminat ve manevi tazminat davaları şeklinde olmaktadır.
Bazı durumlarda ise, yanlış tıbbi müdahale kaynaklı yaralanma ve ölümlerde ceza davaları açılmaktadır.
Sağlık Avukatı Ne Yapar?
Sağlık avukatları, yürürlükte bulunan sağlık hukuku mevzuatı hakkında iyi bir bilgiye sahip olmalıdır. Avukatlar, gerçekleştirecekleri tüm hizmetleri, bu mevzuatlar çerçevesinde yapmak zorundadır. Aksi hâlde, hizmet verdiği kurum ve kuruluşlar ile doktorların, bu konularda dava konusu olmalarına sebep verebilirler.
Sağlık avukatlarının hizmetleri bu kapsamda şu şekilde sıralanmaktadır;
- Sağlık hizmetlerinin verilmesinden kaynaklanan sorunların, hukuki çözümlerini sağlamak için dava açmak ve açılan davaların yürütülmesini sağlamak
- Kanunda belirtilen hasta hakları ile ilgili oluşan hatalı uygulamaların sonuçlarından dolayı maddi ve manevi tazminat davalarının açılması ve takip edilmesi
- İdarenin doktor hakları konusunda eksik veya hatalı uygulamalarından kaynaklanan sorunların çözümü için alternatifler üretmek
- Sağlık hukuku ile ilgili davaların açılması ve açılan davalarda savunma makamı olarak hizmet verilmesi
Sağlık avukatları bu hizmetlerin yanı sıra, sağlık kurum ve kuruluşlarına, sağlık hukuku ile ilgili konularda sağlık hukuku danışmanlığı hizmetleri de vermektedir.
Yanlış Tıbbi Müdahale Nedir?
Yanlış tıbbi müdahale, hekimin hastasını tedavide uygulaması gereken tedavi aşamalarının dışına çıkması veya tedaviyi tıbbi prosedürlere uygun yapmaması anlamına gelmektedir. Bu da hekimin bilgisizliğinden, ilgisizliğinden veya tecrübesizliğinden kaynaklanmaktadır.
Yanlış Tıbbi Müdahalede Sorumlu Nasıl Belirlenir?
Yanlış tıbbi müdahalede, doktorun sorumlu olup olmadığı, hekimin özen yükümlülüğünü uygulayıp uygulamadığının tespitinden sonra belli olmaktadır. Hakimler söz konusu davalarda, mutlaka sağlık konularında uzman olan bilirkişi raporuna ihtiyaç duymaktadır.
Yanlış Tıbbi Müdahalenin Hukuki Yaptırımları Nelerdir?
Doktorlara yürürlükte olan sağlık hukuku mevzuatı gereğince, yaptıkları yanlış tıbbi müdahaleden dolayı bazı hukuki yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu uygulamalar sonucunda hastada önemli bir kusur oluşmuşsa, uygulamayı yapan doktor taksirle adam yaralama suçundan yargılanmaktadır. Doktorun yanlış tıbbi tedavisinden dolayı hasta ölmüşse, bu sefer uygulamayı yapan doktor taksirle adam öldürme suçundan yargılanmaktadır.
Gerek davalı gerekse davacı konumunda olunan bu davaların daha sağlıklı yürütülebilmesi için, bu konularda tecrübeli bir sağlık avukatı desteğine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudu
Vergi İncelemesi Nedir?
Vergi usul kanununda düzenlenmiş olan vergi incelemesi, bu kanun çerçevesinde yapılan vergi denetim türüdür. Vergi usul kanununa göre, vergi incelemesinin üç temel maksadı vardır. Bunlar şu şekilde sıralanmıştır; Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin, doğruluklarının araştırılması. Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin tespit edilmesi. Vergi kaçak ve kayıplarının tespit edilerek ortadan kaldırmak. Türkiye’de beyan esasına dayanan vergi türlerini daha çok olması nedeni ile vergilendirmeler de bu esaslara...
Devamını OkuMüşteki Sanık Nedir? Sanık Hakları Nelerdir?
Müşteki sanık, oluşan herhangi bir suçtan dolayı mahkemeye çıkarılan kişinin kendisinin de şikâyet oluşturma talebinde olması durumudur. Müşteki sanık sıfatına sahip olabilmesi için hakkında dava açılan kişinin, mağdur durumda olduğunu gösterebilmek adına bu durumu geçerli sebeplerle kanıtlaması gerekir. Örneğin, mevcutta olan davanın bir yaralama davası olduğunu düşünelim. Davacı kişi sanık tarafından darp edildiğini söyleyip sanık hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Mahkeme heyeti tarafından yargılanan sanık,...
Devamını OkuFinansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi
Birçok şirket veya firma, ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile gerekli olan malları satın almayıp, kiralama yoluna gidiyorlar. Söz konusu kiralama işlemlerini ise, finansal kiralama sözleşmesi vasıtası ile gerçekleştiriyorlar. Finansal kiralama ile ilgili çıkarılan kanunlar, söz konusu işlemler için gerekli olan usul ve esasları belirterek, hem kiralayanın hem de kiraya verenin haklarının korunmasını sağlıyor. Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir? Bir aracın (yatırım malı maksadı ile kullanılan) belirli bir...
Devamını Oku