Miras hukuku, miras bırakan kişi ile mirasçıları ilgilendiren tüm hukuksal işlemleri ele almaktadır. Miras hukukunun bilinmemesinden dolayı, mirasçılar yasal miras haklarından mahrum kalabilmektedir.
Miras Hukuku Nedir?
Gerçek bir kişinin kayıp olduğunun kabulünden veya ölümünden sonra, geride bıraktığı mal varlığının nasıl ve kimlere paylaştırılacağını düzenleyen hukuk sistemine, miras hukuku denmektedir. Miras hukuku konusunda branşlaşmış kişilere ise, miras hukuku avukatı adı verilmektedir. Medeni hukukun bir bölümü olan miras hukuku, yasal mirasçıların yanı sıra diğer mirasçılara da mal paylaşım esaslarını düzenlemektedir.
Miras Hukukunun Kapsamı Nedir?
Miras hukuku, miras ile ilgili tüm konuları kapsamaktadır. Miras hukukunun temel amacı, mirasçıların haklarının korunmasıdır.
Miras hukukuna giren konulardan bazıları şunlardır;
- Ölüme bağlı tasarruflara ilişkin genel bilgiler, şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar, resmi vasiyetname ve el yazısı ile vasiyetname
- Sözlü vasiyetname ve miras sözleşmeleri
- Vasiyetnamenin geri alınması ve miras sözleşmesinin sona ermesi
- Maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar, tasarruf türleri, mirasçı atama, vasiyet, şart ve yükleme
- Yedek ve art mirasçı atama, mirastan feragat ve mirasçılıktan çıkarma
- Ölüme bağlı tasarrufların yorumu ve hükümsüzlüğü
- Saklı paylı mirasçılar ve tasarruf oranının hesaplanması
- Tenkis davası
- Mirasta denkleştirme ve denkleştirmenin taraftarları
- Mirasın geçmesi
- Mirasın kazanılmasında genel kurallar ve mirasın reddi
- Miras ortaklığı kavramı ve hükümleri ve sona ermesi
- Mirasın paylaştırılması
Miras hukukunun kapsadığı alanlar genellikle çekişmeli durumlar oluşturmaktadır. Bu nedenle de bir avukatın tutulması faydalı olacaktır. İstanbul’da yaşayan mirasçılar yapmış oldukları, miras avukatı İstanbul başlıklı aramalarında, özellikle bu konuda ihtisaslaşmış kişileri tercih etmelidirler.
Mirasçı Nedir?
Gerçek bir kişinin kayıp olduğunun kabulünden veya ölümünden sonra, geride bıraktığı mal varlığında hakkı olan kişilere mirasçı denmektedir. Mirasçılar yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olarak ikiye ayrılmaktadır. Atanmış mirasçılar, yasal mirasçı olmayıp miras bırakan tarafından mirasa dahil edilen kimselerdir.
Yasal Mirasçılar Kimlerdir?
Miras hukukunda, ölen kişinin inisiyatifinde değiştirilemeyen ve ölenin akrabaları olan kişiler yasal mirasçılar olarak kabul edilmektedir.
Kanunda bu mirasçılar şu şekilde sıralanmaktadır;
- Birinci derece mirasçılar: Birinci derece mirasçılar kanuna göre, miras bırakanın altsoyu olarak kabul edilir. Altsoy olarak kast edilen ölen kişinin çocuklarıdır. Çocuklar, miras paylaşımında eşit pay alırlar, burada yaşa veya cinsiyete bakılmaz. Eğer çocuk miras bırakandan önce ölmüş ise, yerini ölen çocuğun altsoyu almaktadır. Ölen çocuğun çocuğu yani ölenin torunun payı ise, ölen çocukla eşit miktardadır.
- İkinci derece mirasçılar: Kanunda, ikinci derece mirasçıların ancak birinci derece mirasçılar bulunmuyorsa mirastan pay alabileceği belirtilmektedir. Burada öncelik miras bırakanın anne ve babasıdır. Anne ve babanın mirastan pay alabilmesi için, mirası bırakan kişinin çocukları ve altsoylarının bulunmaması gerekmektedir. Mirası bırakan kişinin anne ve babası daha önce ölmüşlerse, bu durumda da anne ve babanın çocukları mirasçı olabilmektedir.
- Üçüncü derece mirasçılar: Miras bırakan kimsenin altsoyu ile anne ve babası (altsoyları dahil) bulunmuyorsa, üçüncü derece mirasçı olmaya büyük anne ve büyük baba hak kazanmaktadır. Büyük anne ile büyük baba da bulunmuyorsa, bu sefer de onların çocukları mirasçı olmaktadır. Bu durumda mirastan sadece çocuklar faydalanabilmekte, çocukların altsoyları ise faydalanamamaktadır.
- Evlilik dışı hısımlar: Hâkim kararı ile ya da babanın tanıma yolu ile babayla soybağı kurulmuş olan, evlilik dışı çocuklar da evlilik içinde doğan çocuklar gibi yasal mirasçı olmaktadırlar.
- Sağ kalan eş: Miras bırakan kimsenin, evlilik bağı ile bağlı olan eşi ölmemişse, yasal mirasçı olmaktadır.
- Evlatlık: Kanunda evlatlık edinilen kişilerin miras hakkı düzenlenmiştir. Evlatlık edinilen kişi ve altsoyları, hem evlat edinen kişiye hem de kendi ailesine yasal mirasçı olmaktadır. Burada en önemli husus, evlatlık ilişkisinin mahkeme tarafından kurulmuş olmasıdır. Mahkeme kararı bulunmuyorsa evlatlık ve mirasçılık da yok sayılır.
En son ve yasal mirasçı ise devlettir. Mirası bırakan kişinin yasal hiçbir mirasçısı yoksa tüm miras devlete kalmaktadır. Mirasçı tespiti bazen çok uzun sürmektedir, ayrıca birçok belge ve kayıt gerektirebilmektedir. Bunun için miras davalarında miras avukatı ile çalışmak, işlemlerin doğru ve hızlı olmasını sağlayacaktır.
Mirasta Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Medeni kanun, mirasta mal paylaşım konusunu da detaylarına kadar belirlemiştir. Mirası bırakan kişinin eşi sağ ise mirasın ¼’ünü, çocuklar ise geri kalan ¾’ünü almaya hak kazanmaktadır. Çocuklara kalan ¾’ün paylaşımı ise çocukların sayısına bölümü ile olmaktadır.
İkinci derecedeki yasal mirasçılar (miras bırakanın anne ve babası) ise mirastan yarı yarıya hak almaktadırlar. Üçüncü dereceden yasal mirasçılar ise, ikinci dereceden mirasçı olanlar gibi mirastan hak kazanmaktadırlar. Mirasın paylaşımı işi kanunda açıklanmış olsa da, karışık bir hesaplamadan oluşmaktadır. Bunun için de bir miras hukuku avukatı ile çalışmak, daha doğru olacaktır.
Mirasta Denkleştirme Nedir? Şartları Nelerdir?
Miras bırakan kişi ölmeden önce, kendisine göre bir miras paylaşımı yapmış olabilir. Bu durumdan dolayı, hak etmelerine rağmen bazı mirasçılar, mirastan eşit pay alamamış olurlar. Bu durumun düzeltilmesine ve herkesin kanunda belirtilen oranlarda mirastan faydalanması işlemine denkleştirme denmektedir.
Denkleştirmenin yapılabilmesi için şu şartalar gerekmektedir;
- Karşılıksız bir kazandırmanın varlığı olması
- Sağ olan kişiler arasında bir kazandırma yapılmış olması
- Miras bırakanın malvarlığından kazandırma yapmış olması
- Miras bırakanın yasal mirasçısına kazandırma yapmış olması
- Mirasçının miras payına mahsuben kazandırma yapılmış olması
Denkleştirme davaları bizzat yasal mirasçılar veya vekil tayin ettikleri avukatlar tarafından açılabilir. Davaların açılacağı mahkemeler ise, asliye hukuk mahkemeleridir. Dava haklı görülürse, denkleştirme işi mahkeme sonuçlandığındaki malların değerine göre yapılmaktadır.
Reddi Miras Nedir? Nasıl Yapılır?
Yasal veya atanmış mirasçılar, miras bırakan kişinin mirasını (borç ve alacakları dahil) reddetme hakkına sahiptirler. Reddi miras davası, miras bırakan kişinin yaşadığı yerdeki sulh mahkemesine açılmaktadır. Reddi miras, mirasın açıklanmasından sonra üç ay içinde yapılmalıdır ve davanın sonucunda miras hakkı, diğer mirasçılara geçmektedir.
Mirasta Tenkis Davası Nedir?
Miras bırakanın eşi ve altsoyu ile anne ve babası saklı pay hakkine sahiptir. Miras bırakan bu hakka müdahale edemez ve tasarrufta da bulunamaz. Miras sahibinin bu pay üzerinde yaptığı haksız müdahale ve tasarrufları gidermek için hukuk mahkemelerine tenkis mahkemeleri açılabilmektedir.
Saklı Pay Sahibi Mirasçı Nedir?
Saklı pay, miras bırakan kişinin müdahale ve tasarruf edemeyeceği mirasçı payı demektir. Saklı pay hakkına sahip mirasçılar ise; miras bırakanın alt soyu, eşi ve anne ile babasıdır. Burada, sağ olan eşin saklı payı; birinci ve ikinci derece mirasçılarla birlikte pay alacaksa, miras hakkının tamamıdır.
Üçüncü derece mirasçılarla birlikte pay alacaksa, miras hakkının ¼’üdür. Altsoyun saklı pay hakkı ise, miras haklarının ½’sidir. Mirasçının anne ve babasının saklı pay hakları ise, miras haklarının ¼’üdür. Miras bırakan kişinin saklı paylar üzerinde yaptığı tasarruflar, hak sahiplerine mahkemece iade edilmektedir.
Muvazaa (Mirastan Mal Kaçırma) Nedir?
Miras bırakan kişi, mirasçılarının tümünü veya bazılarını mirastan mahrum bırakmak maksadı ile sağlığında mallarını ölünceye kadar bakma veya karşılıksız satış gibi işlemler yapabilir. Bu duruma miras hukukunda mirastan mal kaçırma (muvazaa) denir. Bu işlem genellikle bağışlama veya bedelsiz (bedelin çok azına satış da dahil) satış şeklinde gerçekleşmektedir.
Miras bırakanın yaptığı mal kaçırma eylemi, mirasçıların saklı payları için tenkis davası açmalarını engellemektir. Bu durumda, mirasçıların tümü muvazaa davası açabilmektedir. Mirasçılar isterlerse, tek başlarına tapu iptal ve tescil davası da açabilmektedirler.
Miras Avukatı Hangi Davalara Bakar?
Mirasla ilgili olan her dava ve konuya miras avukatı bakmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanmaktadır;
- Mirasçılık belgesinin alınması ve alınmış olan belgenin iptal davaları
- Mirasın reddi davaları
- Miras olarak bırakılan şirkete, mümessil atama davaları
- Mirasta defterin tutulması
- Mirasta iade ve tenkis davaları
- Kayyım ve vesayet davaları
- Vasiyetnamenin iptal edilmesi için açılan davalar
- Mirastan yoksunluğun tespiti davası
- Mirastan yoksun (mahrum) kişiye mirasçılık belgesi verilmesi davası
- Terekenin mevcudunun tespitine ve korunmasına ilişkin davalar
- Mirasta istihkak davası
- Mirastan mal kaçırma davaları
- Miras sözleşmelerinden doğan dava
- Miras sözleşmesinin ortadan kaldırılmasına ilişkin dava
- Miras bırakanın gaipliğine karar verilmesi davası
- Vasiyetnamenin ifası davası
- Vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunmasına ilişkin dava
Bunların dışında da miras ve mirasçıları ilgilendiren birçok dava bulunmaktadır. Bu nedenle miras avukatı İstanbul araması yaparken, tercih edilecek avukatın daha önceden bakmış olduğu davaların incelenmesi daha yararlı olacaktır.
Miras Avukatı Ücreti
Miras davaları genellikle zor sonuçlanan davalardır ve mirastan mal kaçırma veya mirasçı tespiti gibi birçok konuyu içermektedir. Bu nedenle de miras davalarına bakacak avukatların çok tecrübeli ve bu konularda profesyonelleşmiş kişiler olması gerekmektedir.
Avukatlık barolarının belirlediği sabit miras avukatı ücreti olsa da, avukatlar davaların çeşidine ve zorluğuna göre değişik ücretler talep edebilmektedirler.
Miras davalarının kazanıldığında hak edilecek değerler de düşünüldüğünde, avukat seçiminde miras avukatı ücreti değil, bu konudaki tecrübesi ön plana çıkmaktadır.
Mirastan Çıkarma Nedir?
Mirasın sahibi olan kişi, kendi ve yakınlarına karşı ağır suç işleyen veya miras sahibi ile ailesine karşı hukuki yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişileri mirasından çıkarabilir. Bunun için dava açılması ve bu durumların ispat edilmesi gerekmektedir.
Miras Hukununun yanı sıra Hukuki Danışmanlık ve İdare Hukuku kategorilerine de göz atabilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudu
Vergi İncelemesi Nedir?
Vergi usul kanununda düzenlenmiş olan vergi incelemesi, bu kanun çerçevesinde yapılan vergi denetim türüdür. Vergi usul kanununa göre, vergi incelemesinin üç temel maksadı vardır. Bunlar şu şekilde sıralanmıştır; Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin, doğruluklarının araştırılması. Mükellefler tarafından ödenmesi gereken vergilerin tespit edilmesi. Vergi kaçak ve kayıplarının tespit edilerek ortadan kaldırmak. Türkiye’de beyan esasına dayanan vergi türlerini daha çok olması nedeni ile vergilendirmeler de bu esaslara...
Devamını OkuMüşteki Sanık Nedir? Sanık Hakları Nelerdir?
Müşteki sanık, oluşan herhangi bir suçtan dolayı mahkemeye çıkarılan kişinin kendisinin de şikâyet oluşturma talebinde olması durumudur. Müşteki sanık sıfatına sahip olabilmesi için hakkında dava açılan kişinin, mağdur durumda olduğunu gösterebilmek adına bu durumu geçerli sebeplerle kanıtlaması gerekir. Örneğin, mevcutta olan davanın bir yaralama davası olduğunu düşünelim. Davacı kişi sanık tarafından darp edildiğini söyleyip sanık hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Mahkeme heyeti tarafından yargılanan sanık,...
Devamını OkuFinansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi
Birçok şirket veya firma, ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile gerekli olan malları satın almayıp, kiralama yoluna gidiyorlar. Söz konusu kiralama işlemlerini ise, finansal kiralama sözleşmesi vasıtası ile gerçekleştiriyorlar. Finansal kiralama ile ilgili çıkarılan kanunlar, söz konusu işlemler için gerekli olan usul ve esasları belirterek, hem kiralayanın hem de kiraya verenin haklarının korunmasını sağlıyor. Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir? Bir aracın (yatırım malı maksadı ile kullanılan) belirli bir...
Devamını Oku