Birçok uyuşmazlık konusunun çözümünde, özel mesleki konularda yetişmiş kişilerin yardımına başvurulur. Bu kişilere kanunda bilirkişi adı veriliyor. Ülkemizde hemen hemen her alanda bilirkişiler bulunuyor. Genellikle teknik konuları içeren uyuşmazlıkların çözümünde, bu kişiler önemli rol oynamaya devam ediyor.
Kimlerin bilirkişi olabileceği ve bilirkişilerin icra edecekleri görevlerin esasını belirlemek için ise 6754 sayılı bilirkişi kanunu yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun sayesinde, bilirkişilik resmi bir hüviyete kavuşmuş ve bir meslek dalı haline gelmiştir.
Bilirkişi Kanunu Nedir?
6754 sayılı bilirkişi kanunu, bilirkişilik ile ilgili her türlü konuyu detaylı olarak açıklamaktadır.
Kanunda konu ile ilgili şu başlıklar bulunmaktadır;
- Bilirkişilik danışma kurulu
- Bilirkişilik danışma kurulunun görevleri
- Bilirkişilik daire başkanlığı ve görevleri
- Bilirkişilik bölge kurulları
- Bilirkişiliğe kabul şartları
- Bilirkişiliğe başvuru, seçilme usulü ve sicile kayıt
- Bilirkişilik sicilinin ve listesinin tutulması ile bilirkişinin görevlendirilmesi
- Bilirkişilik sicilinden ve listesinden çıkarılma
- Denetim ve inceleme
6754 sayılı bilirkişi kanunu, bilirkişi olacak kişilerde bulunması gereken özellikleri, eğitimlerini, seçilme şeklini ve nasıl denetleneceğini açıklamaktadır. Bilirkişilik kanunu, hem adli hem de idari yargı alanlarındaki, tüm bilirkişilik faaliyetlerini kapsıyor.
Bilirkişilik Nedir?
Ceza yargılamalarında, uyuşmazlıklara konu olan meselelerin çözümünde uzmanlık, teknik ya da özel bir bilgi gerektiği durumlarda başvurulan hukuk kurumuna bilirkişilik adı veriliyor. Bilirkişilik hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında geçerli olmaktadır. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcıları, kovuşturma aşamalarında ise hâkim tarafından bilirkişi görevlendirilmesi yapılabilir.
Görevlendirilen bilirkişinin inceleme sonucunda yazılı olarak sunduğu bilirkişi raporu, bağlayıcı bir delil olarak nitelendirilmemektedir. Hâkim ve Cumhuriyet savcıları, söz konusu raporları soruşturma ve kovuşturmaya yardımcı olacak bir araç olarak değerlendirirler. Bu nedenle de söz konusu raporlar, delillerin değerlendirilmesine yarayan bir araç olarak kabul edilir.
Bilirkişi Olmak İçin Neler Gerekir?
6754 sayılı kanunla resmi bir hukuk kurumu olan bilirkişilik, bazı özelliklerin de bulunmasını zorunlu kılmaktadır.
Bilirkişi olabilmek için gerekli olan koşullar, şu şekilde sıralanabilir;
- Fiili ehliyete sahip olunması
- 25 yaşının doldurulmuş olması
- Bilirkişilik yapacağı alanda, en az beş yıl çalışmış olmak
- Bilirkişilik temel eğitiminin tamamlanmış olması
- Disiplin konularından dolayı, memurluktan atılmış olmamak
- Kanunda belirtilen, devlete karşı işlenen suçları işlememiş olmak
Bilirkişi olarak görev almak isteyen kişilerin, gerekli evrak ve belgeler ile bölge adliye mahkemelerinin adalet komisyonlarına başvurması gerekiyor. Başvurunun uygun bulunması durumunda bu kişiler, bilirkişi listesine ekleniyor.
Kimler Hukukçu Bilirkişi Olabilir?
Hukukçu bilirkişi olacak kişilerin, en az 5 yıl avukatlık yapmış olması gerekiyor. Avukatların staj yaptığı süreler, beş yıllık süreye dahil edilmemektedir. Kamuda ya da özel olarak çalışan tüm avukatlar, süre şartını yerine getirdikten sonra, hukukçu bilirkişi olarak görevlendirilebilirler. Söz konusu bilirkişilerin, hukuk branşı dışında bir konuda uzmanlığa sahip olmaları gerekmektedir. Aksi halde sadece hukuk mezunu olmalarından dolayı, hukuki konularda bilirkişi olamazlar.
Bilirkişinin Yükümlülükleri Nelerdir?
Bilirkişilerin hak ve yetkilerinin yanı sıra, kanun ve yönetmeliklerde belirtilen bazı yükümlülükleri de bulunuyor.
Bu yükümlülükler şu şekilde sıralanıyor;
- Görevi kabul yükümlülüğü: Normal şartlarda bilirkişilerin görevi kabul etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna rağmen listeye kayıtlı olan ve resmi bilirkişiler, Cumhuriyet savcılarının ya da mahkemelerin görevlendirmesini kabul etmekle yükümlüdürler. Bilirkişi olarak görevlendirilen kişiler, görevi kabul ettikten sonra kanunda belirtilen haller dışında görevden çekilemezler.
- Davete icabet etme ve yemin etme yükümlülüğü: Bilirkişilerin kendilerine yapılan yazılı davete icap etme zorunluluğu vardır. Bu bilirkişiler ayrıca yemin etmek de zorundadırlar. Listenin dışında bulunan bilirkişiler ise, görevi kabul ettikten sonra her dava için yemin etmek zorundadır.
- Bildirimde bulunma yükümlülüğü: Bilirkişiler, kendilerinin görevlendirildiği dava konusunun uzmanlık alanı dışında ya da kendisinin yetersiz olduğunu tespit ettiği anda, görevlendirildiği makama bu konuyu bildirmek zorundadır. Ayrıca tarafsızlığını etkileyecek bir husus bulunuyorsa bunu da bildirmekle yükümlüdür.
- Bilime ve fenne uygun beyanda bulunma yükümlülüğü: Bilirkişiler, kendilerine verilen konu ile ilgili inceleme sonuçlarını, bilim ve fen ışığında gerçekleştirmek zorundadırlar. Özellikle bu konuda oy verme durumları söz konusu ise şahsi görüşlerinden çok bilimsel kanıtlara göre davranmalıdır.
- Tarafsız davranma ve görevini özenle yerine getirme yükümlülüğü: bilirkişilerin, davaya taraf olan kişilerle ekonomik, ailevi ya da kişisel bir bağlarının olmaması gerekmektedir. Bilirkişiler bu kapsamda, raporlarını tamamen tarafsız olarak ve en ince detaylarına kadar araştırarak yerine getirmelidirler.
- Sır saklama yükümlülüğü: Bilirkişiler, görevlendirildikleri dava konusu ile ilgili elde ettikleri bilgi ve belgeleri, üçüncü şahıslarla paylaşamaz ve bu kişilerin yararına olacak şekilde kullanamazlar. Aksi halde TCK kapsamında cezalandırılırlar.
- Görevi şahsen yerine getirme yükümlülüğü: Bilirkişiler, kendilerine verilen görevin bir kısmını ya da tamamını bir başkasına devrederek yaptıramazlar. Verilen görevi bizzat kendileri gerçekleştirmek zorundadırlar.
- Zamanında oy ve görüşünü bildirme yükümlülüğü: Bilirkişiler, görevlerini kendilerine verilen süreler içinde tamamlamak zorundadırlar. Oy vermeleri gerekiyorsa, sözlü ya da yazılı olarak istenilen zamanda hazır bulunarak, oy vermek zorundadırlar.
Bilirkişilerin, söz konusu yükümlülüklerini yerine getirmeme durumunda, hâkim ve savcılar tarafından reddedilebilirler. Ayrıca, söz konusu davaya taraf olan kişiler tarafından da başka bir bilirkişi görevlendirilmesi talep edilebilir.
Bilirkişilerin Görevlendirilmesi Nasıl Yapılır?
Cumhuriyet savcılığı ya da mahkeme tarafından bilirkişi görevlendirmesinde iki hususun yerine getirilmesi gereklidir. Bunlardan birincisi, bilirkişinin icra etmesi istenen görevler açıkça belirtilmeli ve gerekiyorsa cevap istenen sorular da belirtilmelidir. İkinci husus ise bilirkişinin söz konusu görevi tamamlayacağı sürenin açık olarak belirtilmesidir. Bilirkişi olarak atanan kimse, adalet komisyonunun yayınlanan listesinde yer alıyorsa, her görevlendirme için ayrı bir yemin etmesi gerekmez.
Bilirkişilerin Görev Süresi Nasıl Belirlenir?
Bilirkişilerin görev süresi belirlenirken, verilen görevin özelliği göz önünde bulundurulur. Görevin özelliği ne olursa olsun bu sürenin üst sınırı 3 ay ile sınırlandırılmıştır. Bazı durumlarda, görevin özelliğine bağlı olarak bilirkişinin talebi ile bu süre, bilirkişiyi görevlendiren makam tarafından 3 ay daha uzatılabilir. Bu uzatma ise sadece bir defa yapılabilir.
Bilirkişiler Görev Süresi İçinde Görevlerini Tamamlayamazsa Ne Olur?
Görevlendirilen bilirkişiler, kendilerine verilen görevi belirlenen süre içinde gerçekleştiremezlerse, görevi sürenin bitimine kadar yapılan işlemler ve elde edilen belgelerle iade ederler. Bu durumda, bilirkişiye hiçbir ödeme yapılmaz ve gerekiyorsa hukuki yaptırımlar tatbik edilir.
Bilirkişiler Görevlerini Nasıl İcra Ederler?
Bilirkişiler görevlerini icra ederken, değişik usulleri izleyebilirler. Bilirkişiler gerektiği durumlarda, Cumhuriyet savcılığı ya da hâkimler vasıtası ile taraflara konu ile ilgili soru sorabilirler. Bilirkişiyi görevlendiren makamın izin vermesi halinde, bilirkişiler taraflara direkt olarak da soru sorabilirler. Aynı şekilde gerekli kişilerle teknik bilgi almak üzere ilişki kurabilir ya da resmi belge temin edebilirler.
Bilirkişi Raporu Nasıl Hazırlanır?
Bilirkişiler, kendilerine verilen süre içinde verilen görev ile ilgili sonuç raporunu hazırlayarak, imzalı bir şekilde görevlendiren makama teslim etmek zorundadırlar.
Bilirkişi raporunda şu hususların bulunması gereklidir;
- Görevlendirmenin yapıldığı merci ve dosya numarası
- Davanın tarafları ile ilgili bilgiler
- Görevlendirmenin yapıldığı tarih ve süresi
- Yapılan incelemenin konusu ve bilirkişiden istenen maddi unsurlar
- İncelemenin hangi yöntemlerle gerçekleştiği
- Teknik ve bilimsel dayanaklar
- Sonuç (gerekçeli olarak)
- Raporun düzenlendiği tarih
- Bilirkişi ile ilgili kimlik bilgileri ve imza
Sonuç raporu ile birlikte, elde edilen belgeler de görevlendiren makama teslim edilir.
Bilirkişi Raporuna İtiraz Edilebilir mi?
Bilirkişi raporları, Cumhuriyet savcılığı ya da mahkeme tarafından, davanın tüm taraflarına veya yasal temsilcilerine yazılı olarak gönderilir. Bu kişilere bilirkişi raporlarına itiraz için yeterli süre verilir. Bu süre içinde ilgili tarafların söz konusu rapora itiraz hakkı bulunmaktadır.
Bilirkişileri Kim Denetler?
Bilirkişilerin görevlerini gerçekleştirirken gösterdikleri davranış ve tutumları, bölge kurulları tarafından denetime tabi tutulurlar. Bu denetleme başvuru üzerine olabileceği gibi resen de olabilmektedir. Cumhuriyet savcıları veya hâkimler, bilirkişinin faaliyetlerinin denetlemesini bölge kurullarından isteyebilirler. Bölge kurullarının yapacağı denetlemeler, raporun içeriği konusunda değil, raporun kanunlara uygun olarak hazırlanması ve bilirkişinin tutum ve davranışları ile ilgili olabilir.
Hangi Konularda Bilirkişilere Başvurulmaz?
Bilirkişilik kurumuna ancak uzmanlık, teknik ya da özel bilgi gerektiren konular için başvurulabilir. Genel bilgi gerektiren ve hâkimlerin mesleki bilgisinin yeterli olduğu konularda bilirkişilik kurumuna başvurulamaz.
Dilerseniz hukuki danışmanlık sayfamızı inceleyebilir ve avukata sor sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
Yazar : Anıl Can Soysüren