İstanbul, Türkiye

Adli Kontrol Kararı Nedir?

Adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı ifadesiyle günlük haberlerde sıklıkla karşılaşılıyor. Kanunda, tutuklama için gerekli nedenlerin bulunmasına rağmen, şüpheli ya da sanığın tutuklama yerine denetim altında serbest bırakılmasına adli kontrol kararı adı veriliyor. Adli kontrol ile denetimli serbestlik genellikle karıştırılmaktadır.

Adli kontrol kararı soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında, denetimli serbestlik ise verilen cezanın infaz sürecinde uygulanan yöntemlerdir. Ceza kanunu, iki yıl üst sınırı bulunan hapis cezaları ön gören suçlarda da adli kontrol kararının verilebileceğine hükmetmiştir. Adli kontrol kararında şüpheli ya da sanığın cezalandırılması amaçlanmaz. Haklarında kesin hüküm verilmediği için, masumiyet karinesinden faydalanmaları amaçlanır.

Adli Kontrol Tedbirleri Nelerdir?

Ceza mahkemesi bir sanık hakkında adli kontrol kararı verdiğinde, bu kararın hangi yöntem ya da yöntemlerin uygulanarak gerçekleşeceğini de belirtmek zorundadır. Bu yöntemlere ise, adli kontrol tedbiri adı verilir.

Bu kapsamda, ceza mahkemesi hakimleri tarafından verilebilecek adli kontrol tedbirleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Adli kontrol tedbirleri arasında en çok başvurulan uygulamaların başında, yurt dışına çıkış yasağı gelmektedir. Ceza mahkemesi tarafından tüm gümrük kapıları ve hava limanları ile ilgili birimlere, tedbirin uygulanacağı şahsın yurt dışına çıkış yasağı bulunduğunu, UYAP kanalı ile anında bildirir.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanığın belirttiği birimlere, belirttiği sürelerde imza atmasına hükmedebilir.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanığın çalışma ve eğitim hayatında bazı kontrol tedbirlerine uymasına hükmedebilir.
  • Hâkim, şüpheli veya sanığı tüm taşıtları ya da bunlardan bazılarını (motosiklet veya deniz taşıtı gibi) kullanmaktan men edebilir. Hatta şüpheli veya sanığın ehliyetini adli kontrolün uygulanacağı süre zarfında, mahkeme kalemine teslim etmesine hükmedebilir (ehliyet teslim için şüpheli ya da sanığa on günlük süre verilmektedir).
  • Ceza mahkemesi hâkimi, özellikle alkol, uyarıcı ya da uyuşturucu kullanan şüpheli veya sanıkların, bu konuda tedavi görmesi için hastaneye yatmasına hükmedebilir.
  • Hâkim, adli kontrol tedbirlerinin uygulanması mümkün olsa dahi, şüpheli veya sanığın ekonomik durumunu değerlendirerek, belirleyeceği miktarda kefalet (güvence bedeli) talep edebilir. Bu yönteme nadiren başvurulsa da, kanunun belirttiği tedbirler arasında yer almaktadır.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanığın silah taşımasını ve hatta bulundurmasını yasaklayabilir. Ayrıca, ruhsatlı silahlarının adli emanetlere teslim edilmesine hükmedebilir.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, suçtan mağdur olan kişi ya da kişilerin haklarını korumak için, belirli miktardaki bir parayı teminat olarak alınmasına karar verebilir.
  • Şüpheli ya da sanık nafaka ödememek zorunda ise, bu nafaka da teminat olarak alınabilir
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanık hakkında ev hapsine de hükmedebilir. Bu durumda söz konusu kişi, tedbir süresince ikamet ettiği konutu terk edemez. Hastalık ya da yakınların ölümü gibi durumlarda, dilekçe ile hâkime başvurularak, belirlenen süre boyunca bu tedbirden muaf tutulabilir.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanığa, belirtilen yerleşim bölgesini terk etmeme yasağı uygulayabilir.
  • Ceza mahkemesi hâkimi, tedbirin uygulanacağı şüpheli veya sanığa belirli bölge ya da mekanlara girmeme tedbiri de uygulayabilir.

Çocukları koruma kanunu da çocuklara uygulanabilecek adli kontrol tedbirlerini sınırlamıştır.

Bu tedbirler de şu şekilde sıralanmıştır;

  • Belirtilen bölgelerin dışına çıkılmaması,
  • Belirtilen bölgelere gidilmemesi,
  • Belirtilen kişilerle veya kuruluşlarla görüşülmemesi.

Ceza hakimleri yukarıda belirtilen adli kontrol tedbirleri içinden sadece bir tanesinin uygulanmasına karar verebileceği gibi birden fazlasının aynı anda uygulanmasına da karar verebilir.

Adli Kontrol Tedbiri Kararı Hangi Mahkeme Tarafından Verilir?

Adli kontrol tedbiri kararı, hem savcılığın yaptığı soruşturma aşamasında, hem de mahkemenin kovuşturma aşamalarında verilebilir. Cumhuriyet savcıları soruşturma aşamasında gerek gördüğünde, sulh ceza hakimlerinden adli kontrol tedbiri kararı alınmasını talep edebilir.

Bu durumda adli kontrol tedbiri kararını vermekle, sulh ceza mahkemeleri yetkilidir. Bazı durumlarda, savcının tutuklama talebi ile sulh ceza mahkemesine sevk ettiği şüpheli ya da sanık için, hâkim tutuklamayı uygun bulmayıp adli kontrol tedbiri uygulanması kararına hükmedebilir.

Mahkemeler tarafından yürütülen kovuşturma sürecinde ise kovuşturmayı yürüten mahkemeler adli kontrol tedbiri kararı vermekle yetkilendirilmiştir. Kanunda bu kararı vermekle genel yetkili olarak belirlenen mahkemeler, ağır ceza ve asliye ceza mahkemeleridir. Bu mahkemelerin yanı sıra fikri ve sınai haklar ile çocuk mahkemeleri gibi özel maksatlı mahkemeler de bu kararı vermekle yetkilidirler.

Adli Kontrol Tedbirleri Nasıl Kaldırılır veya Değiştirilebilir?

Hakkında adli kontrol kararı verilen şüpheli ya da sanığın, bu karara itiraz hakkı bulunmaktadır. Söz konusu kişiler karara itirazlarını, kararın yüzlerine okunduğu ya da tebliğ edildiği tarih itibarı ile 7 gün içinde yapmalıdır. Karara yapılan itirazı, savcılığın görüşünü alarak değerlendiren mahkeme, beş gün içinde kararını verir.

Bu karar sonucunda adli kontrol kararı tamamen kaldırılabileceği gibi, bazı tedbirlerin kaldırılması şeklinde de gerçekleşebilir. Adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması için verilecek dilekçe ve itirazı destekleyen dayanaklar çok önem arz etmektedir. Bu nedenle de adli kontrol kararları konusunda tecrübeli bir avukattan hukuki danışmanlık alınması, kararın seyrinde önemli rol oynayabilir.

Adli Kontrol Ne Kadar Sürer?

Adli kontrol süreleri ile ilgili kanunlarda kesin bir rakam belirtilmemiştir. Bu sürelerin, 01 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmesine hükmedilmiştir.

Genel olarak uygulanan adli kontrol süreleri şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcılarının talebi üzerine sulh ceza mahkemelerince, dörder aylık aralık bulunmak şartı ile adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmedilmektedir.
  • Suç, ağır ceza mahkemesinin görevleri arasında bulunmuyorsa, iki yıla kadar adli kontrol tedbiri uygulanmaktadır. Zorunlu bir hal bulunuyorsa, bu süre bir yıl daha uzatılabilir.
  • Suç, ağır ceza mahkemesinin görevleri arasında bulunuyorsa, en fazla üç yıla kadar adli kontrol tedbiri uygulanmaktadır. Zorunlu bir hal bulunuyorsa, bu süre üç yıl daha uzatılabilir. Terörle mücadele kanunu ve ceza kanununda belirtilen bazı suçlar için bu süre dört yıl uzatılabilir.
  • Çocuklar için uygulanacak olan adli kontrol süreleri ise kanunda belirtilen sürelerin yarısı oranında uygulanmaktadır.

Mahkemelerin vermiş olduğu hükümlerin kesinleşmesi ile beraber, adli kontrol süreleri de sona ermektedir.

Adli Kontrol Kararı ve Elektronik Kelepçe Takılması

Haklarında adli kontrol tedbir kararı bulunan şüpheli ya da sanıklara, söz konusu tedbirlerle birlikte, elektronik kelepçe takılması da mümkün olmaktadır. Elektronik kelepçe takılmasına karar verilen kişilerin, öncelikle serbest olarak bulunabileceği alanlar belirlenmelidir. Daha sonra ise bu alanlar haricindeki bölgelerde bulunduğu zaman alarm veren kelepçeler takılır.

Kelepçe açıldığı zamanda aynı alarm sistemi faaliyete geçerek, ilgili güvenlik birimlerini uyarmaktadır. Belirtilen alanların dışına çıkıldığında ya da kelepçe açıldığında faaliyete geçen alarm sistemi, adli kontrol tedbirinin ihlal edilmesi anlamına gelir. Bu durumlarda ise, söz konusu kişiler için tutuklama kararı verilebilir.

Adli Kontrol Tedbirine Uyulmaması ve Sonuçları

Şüpheli ya da sanıkların, yetkili mahkemelerce verilen adli kontrol tedbirlerine uyulmaması durumunda, hakimler tarafından tutuklama kararı verilebilir. Tutuklama kararı, genellikle birden fazla ihlalin oluşması ya da mağdurlara zarar verilmesi durumunda verilir. Diğer durumlarda ise hâkim, adli kontrol tedbirlerinin devam etmesine karar verebileceği gibi, başka tedbirlerin ilave edilerek uygulanmasına da karar verebilir.

Adli Kontrol Sicile İşler mi?

Adli sicil kayıtlarına, kesinleşmiş hükümler işlenebilir. Adli kontrol kararı, kesinleşmiş bir mahkeme ya da mahkûmiyet kararı olmadığı için, şüpheli ya da sanıkların adli sicil kayıtlarına işlenmez.

Adli Kontrol Şartları Nelerdir?

Adli kontrol tedbirlerinin uygulanabilmesi için bazı şartların bulunması gerekir. Bunlar maddi ve şekli koşullar olarak ikiye ayrılır.

Maddi koşullar, şu şekilde sıralanabilir;

  • Tutuklama için geçerli olan koşulların aynısı, adli kontrol için de geçerlidir.
  • Şüpheli ya da sanığın kaçma şüphesinin kuvvetli olması.
  • Bu kişilerin, mağdurları zorlama ihtimalinin yüksek olması.
  • Şüpheli ya da sanığın delilleri karartma ihtimallerinin bulunması.

Şekli koşullar ise, şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Görev ve yetki ile ilişkili olması.
  • Kararın ağır ceza ya da sulh ceza mahkemelerince verilmiş olması.
  • Soruşturma esnasında verilecek kararda, savcının talebinin bulunması.

Bir şüpheli ya da sanığa adli kontrol tedbirlerinin uygulanabilmesi için temel şart, tutuklama nedenlerinin bulunmasıdır. Bu nedenler yoksa adli kontrol tedbiri kararı da alınamaz.

Soruşturma Safhasında Verilmiş Olan Adli Kontrol Kararı, Mahkeme Sürecinde de Devam Eder mi?

Soruşturma safhasında verilen adli kontrol tedbir kararı, Cumhuriyet savcılığının talep etmesi ve sulh ceza mahkemesi hakiminin kararı ile gerçekleşir. Kovuşturmaya geçildiğinde ise, bu karar soruşturma bittiği için ortadan kalkmış olur. Hâkimin, kovuşturma esnasında da adli kontrolün devam etmesi için, yeni bir karar alması gereklidir.

Dilerseniz ceza hukuku sayfasına da göz atabilirsiniz.

Yazar: Anıl Can Soysüren 

Yazıyı Paylaş

Bu yazıyı okuyanlar bunlarıda okudu

Call Now Button
Mesajlaşmaya Başla!
Whatsapp Danışma Hattı
Merhaba!
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?